en az 500 kelime olacak şekilde özetle, daha okunaklı olması için paragraflara ayır ayrıca değiştirirken isimleri, sayıları tarihleri, mekanları, belirleyici olabilecek her türlü kelimeyi yazıya dahil et.
Meteoroloji Genel Müdürlüğü tarafından yayınlanan uyarıya göre Samsun’un doğusu, Ordu, Giresun, Trabzon, Rize, Gümüşhane ve Artvin’de kuvvetli ve çok kuvvetli sağanak ve gök gürültülü sağanak görülecek.
web sitesinde haber muhabirisin bu içeriğe göre dikkat çekici başlık yazar mısın
Benzer Haberler
web sitesinde haber muhabirisin bu içeriğe göre dikkat çekici başlık yazar mısınAdana İl Sağlık Müdürlüğü konu hakkındaki basın açıklaması yaparak şunları söyledi: ”Adana İl Sağlık Müdürlüğü olarak olağan ve olağan dışı denetimlerimiz sırasında, paylaşımlarda geçen iddialarla ilgili bir suç tespit edilmemiştir. Süreç titizlikle takip edilmiş ve denetimler yapılmaya devam etmektedir. İddia sahiplerini, Milletimizin sağlığının selameti adına, iddialarına yönelik varsa ellerindeki tüm delil ve belgeleri idari işlem yapılmak üzere kurumumuzla paylaşmaya davet ediyoruz” ifadelerini kullandı.
FETÖ lideri Fethullah Gülen’in kaldırıldığı hastanede öldü.
Herkul adlı internet sitesinin sosyal medya hesabı X’te yapılan açıklamada “Ömrünün her anını din-i mübiîn-i İslam’a ve insanlığa hizmet için sarfeden Muhterem Fethullah Gülen Hocaefendi bugün (20 Ekim) ruhunun ufkuna yürümüştür. Defin işlemleri ile ilgili ayrıntılı bilgi kamuoyu ile paylaşılacaktır” denildi.
">web sitesinde haber muhabirisin bu içeriğe göre dikkat çekici başlık yazar mısın
FETÖ lideri Fethullah Gülen’in kaldırıldığı hastanede öldü.
Herkul adlı internet sitesinin sosyal medya hesabı X’te yapılan açıklamada “Ömrünün her anını din-i mübiîn-i İslam’a ve insanlığa hizmet için sarfeden Muhterem Fethullah Gülen Hocaefendi bugün (20 Ekim) ruhunun ufkuna yürümüştür. Defin işlemleri ile ilgili ayrıntılı bilgi kamuoyu ile paylaşılacaktır” denildi.
Beyoğlu’nda bir evde Afrika uyruklu Sauda A. ve 1 yaşındaki bebeği ölü bulundu.
Dehşey veren olay, dün saat 23.00 sıralarında Beyoğlu, Bülbül Mahallesi Büyük Kırlangıç Sokak’ta meydana geldi.
Çevre sakinleri 4 katlı binanın birinci katındaki daireden gelen kötü kokular üzerine durumu polis, itfaiye ve sağlık ekiplerine haber verdi.
Olay yerine gelen itfaiye ekipleri, daire içinde yabancı uyruklu bir anne ve bebeği hareketsiz halde buldu.
Sağlık ekiplerinin yaptığı kontrolde Sauda A. ve bebeğinin hayatını kaybettiği belirlendi.
AFAD DAİREDE ÖLÇÜM YAPTI
Evden gelen kokular üzerine adrese gelen AFAD ekipleri, binada ölçüm yaptı. Yapılan ölçümde ise herhangi bir olumsuzluğa rastlanmadı.
Polis ekipleri dairede detaylı inceleme yaptı. Hayatını kaybeden Sauda A. ve bebeği polis ekiplerinin incelemesinin ardından cenaze aracı ile Yenibosna Adlı Tıp Kurumu morguna kaldırıldı.
Polis olayla ilgili inceleme başlattı.
">web sitesinde haber muhabirisin bu içeriğe göre dikkat çekici başlık yazar mısın
Beyoğlu’nda bir evde Afrika uyruklu Sauda A. ve 1 yaşındaki bebeği ölü bulundu.
Dehşey veren olay, dün saat 23.00 sıralarında Beyoğlu, Bülbül Mahallesi Büyük Kırlangıç Sokak’ta meydana geldi.
Çevre sakinleri 4 katlı binanın birinci katındaki daireden gelen kötü kokular üzerine durumu polis, itfaiye ve sağlık ekiplerine haber verdi.
Olay yerine gelen itfaiye ekipleri, daire içinde yabancı uyruklu bir anne ve bebeği hareketsiz halde buldu.
Sağlık ekiplerinin yaptığı kontrolde Sauda A. ve bebeğinin hayatını kaybettiği belirlendi.
AFAD DAİREDE ÖLÇÜM YAPTI
Evden gelen kokular üzerine adrese gelen AFAD ekipleri, binada ölçüm yaptı. Yapılan ölçümde ise herhangi bir olumsuzluğa rastlanmadı.
Polis ekipleri dairede detaylı inceleme yaptı. Hayatını kaybeden Sauda A. ve bebeği polis ekiplerinin incelemesinin ardından cenaze aracı ile Yenibosna Adlı Tıp Kurumu morguna kaldırıldı.
Polis olayla ilgili inceleme başlattı.
web sitesinde haber muhabirisin bu içeriğe göre dikkat çekici başlık yazar mısın. Başlığın uzunluğu en fazla 50 karakter olsun “Yenidoğan çetesi” ilgili soruşturma kapsamında Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğünce hazırlanan fezlekede, soruşturmanın başlamasına neden olan CİMER ihbarına yer verildi. İhbarda Reyap Hastanesi Yenidoğan Yoğun Bakım Doktoru Fırat Sarı ve İlker Gönen’in, SSK’yı dolandırdıkları belirtildi. Sarı ve Gönen’in “bazı özel hastanelerin yenidoğan yoğun bakımlarını kiralayarak gece nöbetçi doktor bulundurmadıkları, insani ve tıbbi olmayan koşullar ve bunun gibi birçok sebepten bebeklerin insanlık dışı bir şekilde öldüğü” kaydedildi. İhbarda şu ifadelere yer verildi: “Bu şahıslar birinci basamak olan hastayı epikrizlerde hep üçüncü basamak göstererek ve 112 Komuta Kontrol Merkezi’ne rüşvet vererek, bebek satın alarak kaç yıldır milyonlarca Türk lirası para kazandılar ve yüzlerce bebeğin ölümüne sebep oldular. Bu satılan bebekler Fırat Sarı ve İlker Gönen’in yoğun bakımlarında kötü şartlar altında can verdi. Bebek ölümlerinin durması için bu kan emici vatan hainlerine dur denmeli. Dediğim hastaneler ani bir şekilde baskınla denetlenirse demek istediğimi çok iyi anlarsınız. Bu ölen bebekler sizin de bebeğiniz olabilir.”class=”medyanet-inline-adv”>Fezlekede Dr. Fırat Sarı ve Dr. İlker Gönen’in 112 Acil Çağrı Merkezi çalışanlarıyla müşterek hareket ettikleri, 2 bin 400 suç içerikli olduğu değerlendirilen konuşma ve İl Sağlık Müdürlüğü görevlilerince yapılan denetimler sonucunda 41 şüphelinin suça karıştığının tespit edildiği kaydedildi.Çalışma şekliFezlekede, Sarı ile Gönen’in, İstanbul’daki birçok özel hastanenin yenidoğan yoğun bakım ünitesini işletmek amacıyla alıp kendisine bağlı sağlık çalışanlarını anlaştıkları hastanelerin yenidoğan birimlerine yerleştirdikleri aktarıldı. Zanlıların, bebek hastaların uzun sürelerde hastanede kalmasını sağladıkları belirtilen fezlekede, şüphelilerin bu şekilde SGK’dan yüksek miktarda ödeme alınmasına neden olarak kamu kurumunu zarar uğrattıkları, aynı zamanda bebeklerin ölümüne sebebiyet verdikleri belirtildi.class=”medyanet-inline-adv”>Fezlekede, örgütün sistemi saf dışı edecek şekilde, anlaşmalı oldukları hastanelerin gelirini artırmak amacıyla nasıl hareket ettiği de anlatıldı. Suç örgütü yöneticisi ambulans şoförü Gıyasettin Mert Özdemir, Renas Kılıç, Fehmi Alperen ve il dışında hastane sevk işlemlerini yapan örgüt üyesi Serdar Yüksel’in devlet ya da özel hastanelerden sevk olması gereken bebek hastaları öğrendikleri ifade edildi.Fezlekeye göre bu kişiler, örgüt elebaşı Sarı ya da yönetici Gönen’e haber vererek bebeğin hangi hastaneye sevk edileceği yönünde talimatı alıyordu. Ardından o hastaneye sevki yapabilmek için Acil Sağlık Hizmetleri Koordinasyon Komisyonu (ASKOM) algoritmasına aykırı olacak şekilde hareket ediliyor ve bebeğin ailesi ikna edildikten sonra “tedavi ret” denilen işlem yapılıyordu. Daha sonra zanlı Özdemir, 112’den provizyon numarası almadan, sanki bu hasta başka bir hastaneye gitmemiş gibi anlaşmalı olunan hastanelerin birine acilden giriş yapılmasını sağlıyordu. Böylece maddi menfaat temin ediliyordu.İlaç da sattılarŞüphelilerin, solunum tedavisinde kullanılan ilaçları, bebek hastalar üzerinden kullanılmış gösterip üçüncü kişilere satılmasını sağladıkları belirtilen fezlekede, kimi zaman da yabancı uyruklu bebek hasta yakınlarının mağduriyetinden ve düşkünlüğünden faydalanıp örgüt üyesi hemşireler aracılığıyla piyasa fiyatının üstünde tedavi masrafları alıp kamu kurumunu aracı kılmak suretiyle dolandırıcılık yaptıkları kaydedildi.class=”medyanet-inline-adv”>Fezlekede, Fırat Sarı’nın her hastanede kendisine bağlı sağlık çalışanları ile sürekli iletişim halinde olduğu ve bu kişilere şirket hesabından ve şahsi banka hesabından düzenli ödemeler yaptığı aktarıldı.Suç örgütünün şeması çıkartıldıFezlekedeki suç örgütü şemasında, örgüt elebaşı, yöneticileri ve üyelerinin isimlerine yer verildi.- Elebaşı: Fırat Sıra- Yöneticiler: İlker Gönen ve Gıyasettin Mert Özdemir- Örgüt üyeleri: Renas Kılıç, Serdar Yüksel, Fehmi Alperen, Hakan Doğukan Taşçı, Hasan Basri Gök, Deniz Korkmaz, Enes Kaan Bölükbaşı, Hüseyin Günerhan, Sümeyye Nur Arslan, Cansu Akyıldırım ve Mehtap SayarHastaneler ve buralarda çalışan şüpheli hemşireler:- Bağcılar Medilife Hastanesi: Çağla Durmuş- Beylikdüzü Medilife Hastanesi: Ceren Hatice Kırımclass=”medyanet-inline-adv”>- TRG Hopitalist Hastanesi: Cansu Akyıldırım- Reyap Hastanesi: Mehtap Sayar ve Sümeyye Nur Arslan- Esenler Güney Hastanesi: Hüseyin Günerhan- Bağcılar Şafak Hastanesi: Mehmet Halis Başli- Duygu Hastanesi: Deniz Korkmaz- 11 hastanenin hasta takibini yapan hemşireler: Hakan Doğukan Taşçı ile Hasan Basri Gök350 yatak çetenin elindeymiş“Yenidoğan çetesi” hakkında düzenlenen iddianamede, şüphelilerin ifadelerine yer verildi. Elebaşı olduğu değerlendirilen Dr. Fırat Sarı, suçlamaları kabul etmezken şüpheli hemşire Hakan Doğukan Taşçı etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanmak istediğini belirtti. Kendisini usulsüz işlerin içine sokan kişinin Fırat Sarı olduğunu öne süren Taşçı, “Hastanede doktor bulundurması gerekirken doktor yerine beni bırakıyordu. İşler iyice çığırından çıktıktan, çocukların sağlığı tehlikeye girdikten sonra bu kişiyle sürekli tartıştım. Kendisi ile kavga ederek ayrıldım” savunmasını yaptı.‘Şikayet ettim’Taşçı, şüpheli Gıyasettin Mert Özdemir’i de CİMER’e şikayet ettiğini belirterek “Şikayet etme sebebim ‘bebek tüccarlığı’ yapmasından dolayı. Genelde hastanelerde başhekimlerle, müdürlerle anlaşarak dışarıdan yenidoğan bebeklerin yatışını yaptırıyor ve bundan kâr elde ediyor. Bu işlemlerde hastanenin yenidoğan bebekler için uygun olup olmadığına bakmadan sadece para kazanmak için bebeklerin canını tehlikeye atarak hastanelere sevkini yapıyor” dedi.class=”medyanet-inline-adv”>Yoğun bakımları doldurmuşlarŞüpheli hemşire Hasan Basri Gök de “Fırat Sarı, Gıyasettin Mert Özdemir’den irtibatlı olduğu hastanelerden kendi kontrolündeki hastanelerin yenidoğan yoğun bakım ünitelerine sağlıksız bebek bulmasını istiyordu. Yaklaşık 350 yatak kapasitesine sahip olan, Fırat Sarı’nın işletmeciliğini yaptığı yoğun bakımlar çoğunlukla fulldü” ifadelerini kullandı.Bebekler ölürken kahkaha attılar“Yenidoğan çetesi” ile ilgili 1399 sayfalık iddianamede, şüphelilerin telefon konuşmalarını içeren tape kayıtları ve bunlarla ilgili değerlendirmeler de yer alıyor.Hayatını kaybeden bir bebekle ilgili Hemşire Çağla Durmuş ve Dr. İlker Gönen’in konuşmaları şöyle:Durmuş: Aileye de kötüleşti diye haber verdik şimdi şu adrenalin etkisi geçene kadar kapattım kuvözün entübe… Makinada birazdan ex kabul ederiz yani.Gönen: Hahaha, neyse bir şey diyecektim de… Aspirasyondan mı öldü yani?Durmuş: Yani, ya zaten rengi falan iyi değildi, onun öleceği belliydi ama şey yani aspire etmiş.Gönen: Sabah gördük hayvan gibi ağlıyo, tamam rengi kötüydü ama.(…)Durmuş: Ben dosyada kötüleşip entübe olmuş gibi göstereyim.Alay ettilerHastanede hayatını kaybeden bebekle ilgili üç şüphelinin konuşmaları ise şöyle:Bahar Kanık: Halime’nin kalbi yokmuş, CPR yapalım mı?Fırat Sarı: CPR bir iki tane dokunun, dönerse döndü. Dönerse biraz daha yaşasın ben gelinceye kadar.Kanık: Valla siz gelinceye kadar… Kusura bakmayın.Sarı: Ölmesin ha.Kanık: Sarıkaya’nın da valla fişini çekecem gelmezseniz.Sarı: Nasıl? Haha dedemin fişi.Kanık: Haha çekicem fişi haha.‘Ailesine ne diyeceğim?’6 aylık bebeğin ölümüyle ilgili iki şüphelinin konuşmasına şu şekilde yer verildi:Tuğçe Toptemel: Besledikten sonra bebek kötüleşti. (…) Kusmaya başladı, acaba aspire mi etmiş olabilir, bir akciğerine falan baksa mıydınız hani aspire etmiş olabilir mi?Hakan Doğukan Taşçı: Yani aspire etmiş olabilir de bu çocuk büyük çocuk prematüre değil ki. (…) Bu çocuğa CPR bile yapılmaz, bu çocuk kim bilir ne zaman öldü, ya bir anomalisi yok, kalp anomalisi yok bir şeyi yok, genetik bir hastalığı yok, normal altı aylık çocuk, ben ailesine ne diyeceğim?
Yenidoğan Çetesi’ne yönelik soruşturmayı yürüten cesur Cumhuriyet Savcısı Yavuz Engin, kendisini ve ailesini tehdit eden Mustafa Kemal Zengin ve Avukat Aylin Arslanatar’ı tutuklatarak adaleti sağladı. Tutuklanmalarının ardından Zengin ve Arslanatar, adliye kapısında ters kelepçe takılarak, savcının gözleri önünde geçirildi. Bu anlar objektiflere yansıyarak gündeme damga vurdu.
Soruşturmanın ilk adımı 22 Nisan 2023’te atılmış ve 22 kişi tutuklanmıştı. Ancak soruşturma devam ederken, 2024 yılı ağustos ayında Avukat Aylin Arslanatar, Savcı Yavuz Engin’i arayarak tahliyeler gerçekleşmediği takdirde savcıya ve ailesine suikast düzenleneceği tehdidinde bulundu. Mustafa Kemal Zengin de bu tehditlere dahil olarak savcıya ağır baskı uygulamaya çalıştı.
Türkiye, Yenidoğan Çetesi ve ona yardım eden hastanelerin karıştığı korkunç “bebek cinayetleri”ni gazeteci Emrullah Erdinç aracılığıyla bulabilirsin. Skandalı ortaya çıktı ve bu büyük olaya karşı cesurca mücadele eden savcı, makam odasında tehdit edilmişti. Savcıyı makamında tehdit eden çete lideri Mustafa Kemal Zengin’in alındığı anlarda çekilen bir fotoğraf karesi kamuoyunda büyük yankı uyandırdı
ÇETE LİDERİ VE SAVCI AYNI KAREDE
Türkiye’nin yaşadığı bu skandalın kahramanı olan savcı, kararlılıkla soruşturmayı yürüttü. Yenidoğan bebeklerin hayatına kast eden bu acımasız çeteye karşı amansız bir operasyon düzenleyen savcı, kendisini tehdit eden Mustafa Kemal Zengin’in ele geçirildiği soruşturmayı titizlikle takip etti. Savcının stabil kalması, adaletin tecelli etmesi için büyük bir rol oynadı.
TEHDİT EDENLERE GEÇİT TÖRENİ
Yenidoğan Çetesi’ne yönelik yürütülen soruşturmada, ilk sınıflandırmalar 22 Nisan 2023’te yapıldı ve 22 kişi cezaevine gönderildi. Soruşturma devam ederken, 2024 yılının Ağustos ayında Avukat Aylin Arslanatar, Cumhuriyet Savcısı Yavuz Engin ile temasa geçti. Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Savcısı olan Engin ile telefon görüşmesi yapan Arslanatar, bazı zanlıların serbest bırakılmaması halinde savcıya ve aileye zarar verileceği terörde bulunuyordu. Bu tehditlere Mustafa Kemal Zengin de katıldı.
NTV’nin haberine göre, savcıya yönelik tehditlerin ardından, savcının ailesinin günlük özel bilgilerinin nasıl sızdırıldığı araştırıldı ve makamsal bir dinleme cihazının yerleştirildiği ortaya çıktı. 1 Ekim’de Avukat Arslanatar ile bağlantı tespiti yapılan Mustafa Kemal Zengin, eski müsteşar olduğunu öne sürerek savcıya açıkça tehditler savurdu.
Zengin’in savcıya yönelik ölüm tehditleri, gizli kamerayla kaydedildi. Savcıyı makamında tehdit eden Zengin’in şu sözleri kayıtlara geçti:
“Ben 50 kişi talimat verdiysem, benim adıma 50 kişi çalıştırır. Sen onları oynatamazsın. Bu iş normal bir olay değil, zarar verir. Ailenin onun hareket ettiğini, kiminle konuştuğunu, orada bulunduğunue gittiklerini. Bu işlemin iyileşmesinin devam ettiğini sal.”
Bu tehdidin ardından Savcı Yavuz Engin, hızlı bir şekilde devreye sokularak 11 Ekim’de Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma kapsamında, tehdit olayına karışan 11 kişinin toplanmasının sağlanması sağlandı.
YENİDOĞAN ÇETESİNİ ÇÖKERTEN SAVCI YAVUZ ENGİN KİMDİR?
Makamda tehditlere rağmen geri adım atmayan ve cesur bir şekilde soruşturmaya devam eden Büyükçekmece Cumhuriyet Savcısı Yavuz Engin, bu skandalla birlikte en çok merak edilen isimlerden biri oldu.
1989 yılında Almanya’da doğan Yavuz Engin, eğitim hayatını Türkiye’de tamamladı. İlk ve ortaöğrenimini Bolu 50. Yıl Ortaokulu’nda, liseye başlamayı ise Bolu İzzet Baysal Anadolu Lisesi’nde tamamladı. 2009 yılında İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ne giren Engin, 2013 yılında mezun oldu ve hukuk kariyerine adım attı.
">web sitesinde haber muhabirisin bu içeriğe göre dikkat çekici başlık yazar mısın
Yenidoğan Çetesi’ne yönelik soruşturmayı yürüten cesur Cumhuriyet Savcısı Yavuz Engin, kendisini ve ailesini tehdit eden Mustafa Kemal Zengin ve Avukat Aylin Arslanatar’ı tutuklatarak adaleti sağladı. Tutuklanmalarının ardından Zengin ve Arslanatar, adliye kapısında ters kelepçe takılarak, savcının gözleri önünde geçirildi. Bu anlar objektiflere yansıyarak gündeme damga vurdu.
Soruşturmanın ilk adımı 22 Nisan 2023’te atılmış ve 22 kişi tutuklanmıştı. Ancak soruşturma devam ederken, 2024 yılı ağustos ayında Avukat Aylin Arslanatar, Savcı Yavuz Engin’i arayarak tahliyeler gerçekleşmediği takdirde savcıya ve ailesine suikast düzenleneceği tehdidinde bulundu. Mustafa Kemal Zengin de bu tehditlere dahil olarak savcıya ağır baskı uygulamaya çalıştı.
Türkiye, Yenidoğan Çetesi ve ona yardım eden hastanelerin karıştığı korkunç “bebek cinayetleri”ni gazeteci Emrullah Erdinç aracılığıyla bulabilirsin. Skandalı ortaya çıktı ve bu büyük olaya karşı cesurca mücadele eden savcı, makam odasında tehdit edilmişti. Savcıyı makamında tehdit eden çete lideri Mustafa Kemal Zengin’in alındığı anlarda çekilen bir fotoğraf karesi kamuoyunda büyük yankı uyandırdı
ÇETE LİDERİ VE SAVCI AYNI KAREDE
Türkiye’nin yaşadığı bu skandalın kahramanı olan savcı, kararlılıkla soruşturmayı yürüttü. Yenidoğan bebeklerin hayatına kast eden bu acımasız çeteye karşı amansız bir operasyon düzenleyen savcı, kendisini tehdit eden Mustafa Kemal Zengin’in ele geçirildiği soruşturmayı titizlikle takip etti. Savcının stabil kalması, adaletin tecelli etmesi için büyük bir rol oynadı.
TEHDİT EDENLERE GEÇİT TÖRENİ
Yenidoğan Çetesi’ne yönelik yürütülen soruşturmada, ilk sınıflandırmalar 22 Nisan 2023’te yapıldı ve 22 kişi cezaevine gönderildi. Soruşturma devam ederken, 2024 yılının Ağustos ayında Avukat Aylin Arslanatar, Cumhuriyet Savcısı Yavuz Engin ile temasa geçti. Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Savcısı olan Engin ile telefon görüşmesi yapan Arslanatar, bazı zanlıların serbest bırakılmaması halinde savcıya ve aileye zarar verileceği terörde bulunuyordu. Bu tehditlere Mustafa Kemal Zengin de katıldı.
NTV’nin haberine göre, savcıya yönelik tehditlerin ardından, savcının ailesinin günlük özel bilgilerinin nasıl sızdırıldığı araştırıldı ve makamsal bir dinleme cihazının yerleştirildiği ortaya çıktı. 1 Ekim’de Avukat Arslanatar ile bağlantı tespiti yapılan Mustafa Kemal Zengin, eski müsteşar olduğunu öne sürerek savcıya açıkça tehditler savurdu.
Zengin’in savcıya yönelik ölüm tehditleri, gizli kamerayla kaydedildi. Savcıyı makamında tehdit eden Zengin’in şu sözleri kayıtlara geçti:
“Ben 50 kişi talimat verdiysem, benim adıma 50 kişi çalıştırır. Sen onları oynatamazsın. Bu iş normal bir olay değil, zarar verir. Ailenin onun hareket ettiğini, kiminle konuştuğunu, orada bulunduğunue gittiklerini. Bu işlemin iyileşmesinin devam ettiğini sal.”
Bu tehdidin ardından Savcı Yavuz Engin, hızlı bir şekilde devreye sokularak 11 Ekim’de Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma kapsamında, tehdit olayına karışan 11 kişinin toplanmasının sağlanması sağlandı.
YENİDOĞAN ÇETESİNİ ÇÖKERTEN SAVCI YAVUZ ENGİN KİMDİR?
Makamda tehditlere rağmen geri adım atmayan ve cesur bir şekilde soruşturmaya devam eden Büyükçekmece Cumhuriyet Savcısı Yavuz Engin, bu skandalla birlikte en çok merak edilen isimlerden biri oldu.
1989 yılında Almanya’da doğan Yavuz Engin, eğitim hayatını Türkiye’de tamamladı. İlk ve ortaöğrenimini Bolu 50. Yıl Ortaokulu’nda, liseye başlamayı ise Bolu İzzet Baysal Anadolu Lisesi’nde tamamladı. 2009 yılında İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ne giren Engin, 2013 yılında mezun oldu ve hukuk kariyerine adım attı.
web sitesinde haber muhabirisin bu içeriğe göre dikkat çekici başlık yazar mısınAdalet Bakanı Yılmaz Tunç, Karabük’te 100. Yıl Kültür Merkezi’nde düzenlenen AK Parti Karabük Merkez İlçe 8. Olağan Kongresi’ne katıldı. Bakan Tunç, kongrenin ardından basın mensuplarının gündeme ilişkin sorularını cevaplandırdı. Bakan Tunç, Yenidoğan çetesine ilişkin, devletin bebek ölümüne müsaade etmeyeceğini vurgulayarak “Soruşturma derinleştirildi. Teknik takipler, deliller toplandı.” dedi. CİMER ihbarıyla başlayan soruşturmanın bir yılı aşkın süredir devam ettiğini söyleyen Tunç, sözlerine şöyle devam etti: “Soruşturma derinleştirildi. Teknik takipler, deliller toplandı. Tespit edilen suç kayıtları bakımından suçlular bakımından yaklaşık 1 yıllık araştırmanın neticesinde 26 Nisan 2024 tarihinde 47 kişi gözaltına alındı. Bunlardan 4’ü doktor 18’i hemşire toplamda 22 kişi tutuklanmıştı. 11 doktor olmak üzere 25 kişi hakkında adli kontrol kararı verildi. İddianame Bakırköy Ağır Ceza Mahkemesine sunuldu. Hiç kimse yargı mensuplarımızı tehdit edemez. Savcımızı tehdide yönelik kişiler hakkında da soruşturma açıldı. Mahkeme iddianameyi değerlendirme aşamasında. Devlet bebeklerin ölümüne müsaade etmez.”
“CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN TALİMAT VERDİ”
Dün Sayın Cumhurbaşkanımız Sağlık Bakanımızla bizi kabul etti. Bebeklerin ölümüne neden olan bir durum varsa ne gerekiyorsa yapılması kararlılığını iletti. Önümüzdeki günlerde iddianameyi değerlendirme hususunu hep birlikte takip edeceğiz. Kamuoyu bu iddialarla ilgili suçlanan kişileri de görmüş olacak. Temennimiz bu sürecin hızlanması” şeklinde konuştu
SAVCIYI TEHDİTLE İLGİLİ AYRICA SORUŞTURMA AÇILDI
Bakırköy Ağır Ceza Mahkemesi’ne iddianame sunulmuş durumda olduğunu aktaran Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, “Soruşturmayı yürüten savcıyla ilgili olarak kamuoyuna yansıyan bir tehdit durumu oldu. Onunla ilgili de ayrıca soruşturma açıldı. Hiç kimse yargı mensuplarımızı tehdit edemez ve korkutamaz. Yargı mensuplarımız yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığı çerçevesi içerisinde görevlerini yaparlar. Görevlerini ifa ederken, hiçbir kimseden çekinmezler. O nedenle özellikle yargı görevini etkilemeye yönelik ve soruşturmayı yürüten savcıya tehdide yönelik kişiler hakkında da soruşturma açıldı. O soruşturma da bir yandan devam ediyor” ifadelerini kullandı.
Daha fazla gösterilecek yazı bulunamadı!
Tekrar deneyiniz.