1. Haberler
  2. Siyaset Haberleri
  3. web sitesinde haber muhabirisin bu içeriğe göre dikkat çekici başlık yazar mısın Mustafa Kemal Atatürk’e “Gazi” unvanı ile “Mareşal” rütbesi verilişinin 103’üncü yıl dönümü ve 19 Eylül Gaziler Günü dolayısıyla Milli Savunma Bakanlığında tören düzenlendi. Gazi ve gazi yakınlarının katıldığı törene Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş ve Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler katıldı. Gaziler için düzenlenen tören, saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Törende 2016 yılında Mardin’in Nusaybin ilçesinde özel birlik operasyonu sırasında gazi olan Gazi İkmal Üsteğmen Umut Şimşek de bir konuşma gerçekleştirdi. Gazi Şimşek konuşmasında, “Türkiye Cumhuriyeti doğuşundan bugüne kadar sürekli iç ve dış tehditlere maruz kalmıştır. Bu tehditlere bugün de maalesef artarak devam ettiğini görüyoruz. Vatanımızın bölünmez bütünlüğünü milletimizin birliğini ve bekasının bozulmasına atalarımız müsaade etmediler, bizler müsaade etmiyoruz ve bizden sonraki nesiller de hiçbir zaman müsaade etmeyeceklerdir. Kan dökülerek vatan yapılan bu topraklar, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da Türk milleti tarafından en kutsal emanet olarak sonsuza denk korunacaktır” ifadelerine yer verdi. Gazi Şimşek’in konuşmasının ardından ’19 Eylül Gaziler Günü Konseri’ verildi. Programda konuşan Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, “Dün 729 şehit yakını, gazi ve gazi yakınımızın kamu kurum ve kuruluşlarına atamasının yapıldığını memnuniyetle takip ettik. Bu vesileyle Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanımız Mahinur Özdemir Göktaş hanımefendiye ve bakanlığının seçkin personeline hassaten teşekkür etmek istiyorum. Bundan sonra da Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığımızın koordinatörlüğünde devletimizin tüm kurumlarıyla yakın bir iş birliği içerisinde, gazilerimiz ile şehit ve gazilerimizin değerli ailelerinin yanında olmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı. “SİZ KAHRAMAN GAZİLERİMİZSİNİZ” Türk milletinin köklü tarihi boyunca milli ve manevi değerlerini canı pahasına koruduğunu dile getiren Bakan Güler, kahraman Türk ordusunun bu değerleri korumak adına ‘ölürsem şehit, kalırsam gazi’ düsturu ile hareket ettiğini belirterek, “Peygamber ocağı olarak da bilinen şanlı Türk ordusunun en büyük ilham ve motivasyon kaynağı, bu anlayışla büyük bir kahramanlık ve fedakarlık sergileyen şehit ve gazilerimiz olmuştur. Kahraman Gazilerimiz, sizlerin ecdadımızdan aldığınız feyzle istiklal ve istikbalimiz uğrunda gösterdiğiniz üstün cesaret ve fedakarlık tüm silah arkadaşlarınıza örnek, her bir Türk evladı için de büyük bir ilham kaynağıdır. Bugün cennet vatanımızda başımız dik, rahat ve huzur içinde yaşıyorsak, bu sizlerin sayesindedir. Bu nedenle aziz şehitlerimize ve siz kahraman gazilerimize daima minnettarız, ilelebet de minnettar kalacağız. Bin yıldır bizlere vatan olan bu kutsal topraklarda sonsuza dek yaşayacağımızın en büyük teminatı da şüphesiz ki şehitlerimiz ve siz kahraman gazilerimizsiniz. Şairin; ‘çağırsan cepheye hiç durmaz koşar, vatan, millet, bayrak dedikçe coşar, şehit kalpte, Gazi gönülde yaşar, var olsun kahraman gaziler’ mısralarında ifade ettiği gibi, Vatan uğruna mücadelenin en büyük temsilcileri olan şehitlerimize yoldaş, şehadete aşık olan siz gazilerimizin göğsünüzü siper ederek yazdığınız kahramanlık destanları, hiçbir zaman unutulmayacak; asil milletimizin vefa dolu gönlünde sonsuza dek yaşayacaktır. Sizlerin cesaret ve fedakarlığı bize her zaman ışık tutacak ve yol gösterecektir” diye konuştu. Programa Azerbaycan’dan gelen Gaziler de olduğunu bildiren Bakan Güler, “Azerbaycan Türkü, icra ettiği Vatan Harekatı’nda büyük bir kahramanlık destanı yazarak sinesinde kanayan bir yara olan Karabağ’ın özgürlüğünü sağlamıştır. Siz kahraman gazilerimiz ve şanlı Azerbaycan ordusunun yiğit askerleri; büyük bir azim, inanç ve cesaretle varını yoğunu ortaya koyarak bu şanlı zaferin en büyük mimarları oldunuz. Bu kapsamda Azerbaycan’ın bütünlüğü, güvenliği ve huzuru için büyük bir cesaret, kahramanlık ve fedakarlıkla mücadele ederken makamların en yücesi olan şehadet mertebesine ulaşan kahramanlarımıza Allah’tan rahmet diliyor; gazilerimize ve kıymetli ailelerine saygılarımı sunuyorum. ‘Tek millet iki devlet şiarıyla’ bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da kederde ve kıvançta her zaman can Azerbaycan’ın yanında olmaya devam edeceğiz” şeklinde konuştu. “DESTANLAR YAZIYOR” Uluslararası güç dengelerinin yeniden şekillendirilmeye çalışıldığı, nüfuz mücadelelerinin ve jeopolitik gerginliklerin arttığı hassas bir dönemden geçtiklerini aktaran Bakan Güler, “Jeostratejik önemi yüksek ülkemiz, etrafının ateşten bir çember olduğu bu süreçte, artan risk ve tehditlere karşı çok yönlü ve etkin bir savunma ve güvenlik politikası takip etmektedir. Bu kapsamda, ülkemizin ve asil milletimizin bekasını en güçlü şekilde savunurken, pek çok bölgesel ve küresel meselenin çözümüne yönelik sergilediğimiz yapıcı ve güçlü duruşla da müzakere masalarının ve uluslararası güvenlik mimarisinin vazgeçilmez bir üyesi haline gelmiş durumdayız. Her geçen gün büyüyen ve güçlenen ülkemizin ulaştığı bu seviyeyi korumak, asil milletimizin huzur ve güvenliğini sağlamak için, kahraman ordumuzun da daima güçlü ve etkin olması gerekmektedir. Bu bilinçle Türk Silahlı Kuvvetlerimizin üstün niteliklerini artırmak için var gücümüzle çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Artan imkan ve kabiliyetlerimiz ve personelimizin emsalsiz kahramanlığı ile İstiklal Harbi’mizden bu yana, en yoğun ve en etkili faaliyetlerimizi icra ediyoruz. Nitekim şanlı ordumuz; pek çok ülke tarafından örnek alınan ve modern teknolojiyi haiz sistemlerle hudutlarımızı korurken, bir yandan da yurt içinde ve sınır ötesinde terörle mücadelede büyük başarılar kazanıyor, destanlar yazıyor” ifadelerini kullandı. “KARARLI ŞEKİLDE SÜRDÜRECEĞİZ” Bakan Güler, geçmişte yürütülen ‘sınırlı hedefli ve süreli’ operasyonların yerine bugün, terör tehdidinin kaynağında yok edilmesi stratejisi ile ‘sürekli ve kapsamlı’ operasyonlar gerçekleştirerek terör örgütlerine büyük darbeler vurduklarını belirterek, şöyle konuştu: “Şehit ve gazilerimizin kahramanlığı ile ortaya konulan bu mücadele olmasaydı; terör örgütlerinin ülkemize ve milletimize yönelik saldırıları, daha önceden olduğu gibi devam edecek ve mevcut istikrar ortamı sağlanamayacaktı. Kimsenin şüphesi olmasın ki, huzur ve güvenliğimiz için terörle mücadelemiz azim ve kararlılıkla devam edecektir. Aynı şekilde mavi ve gök vatanımızdaki hak ve menfaatlerimizi de tavizsiz bir şekilde korumaktayız. Bu çerçevede milli meselemiz olan Kıbrıs’ta da Garanti ve İttifak Antlaşmaları kapsamında bulunuyor; Kıbrıslı kardeşlerimizin meşru çıkarlarını her koşulda destekliyoruz. Bu arada vurgulamak gerekir ki; provakatif eylem ve söylemlerle sürekli gerginlik çıkaranların bu tutumu kimseye bir yarar sağlamayacaktır. Çözümsüzlüğe hizmet eden bu beyhude çabalar; Ada’da sağlanan güvenlik ortamına da zarar vermektedir. Üçüncü tarafların, bölgedeki girişimlerini de yakından takip ediyor; buna yönelik kendi inisiyatiflerimizin daima hazır olduğunu belirtmek de yarar görüyorum. Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da güvenlik, barış ve istikrar için Ada’da bulunmaya ve kardeş Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin, meşru çıkarlarını her koşulda desteklemeye devam edecek; Doğu Akdeniz’deki faaliyetlerimizi de etkin ve kararlı bir şekilde sürdüreceğiz.” “ORDUMUZUN GÜÇLÜ OLMASI ELZEMDİR” Kahraman Türk ordusunun; Kafkaslardan Karadeniz’e, Ortadoğu’dan Afrika’ya, Balkanlar’dan Akdeniz’e kadar birçok coğrafyada barış ve istikrarın tesisine önemli katkılar sunduğunu dile getiren Bakan Güler, “Bu bölgelerin barış, huzur ve istikrarına yönelik sağladığımız katkılar kapsamında eğitim, yardım ve danışmanlık faaliyetlerimizi başarıyla sürdürüyoruz. Şanlı ve köklü tarihi mirasımızdan aldığımız sorumluluk ile stratejik bakış açımızın bir yansıması olan bu faaliyetlerimiz; ülkemizin gücüne güç katmakta; aynı zamanda mazlum coğrafyaların da umudu olmaktadır. Dünyadaki etkinliğimizi sürdürmek ve bin yıldır var olduğumuz coğrafyamızdaki varlığımızı devam ettirmek için ordumuzun etkin ve güçlü olması elzemdir” dedi. Bakan Güler, yerli ve milli savunma sanayi ürünü silah sistemlerinin geliştirmek, ordunun etkin, caydırıcı ve saygın niteliklerini artırmak için çalıştıklarını vurgulayarak, “Bu çalışmalar neticesinde ortaya çıkan silah ve sistemlerimiz, operasyon sahalarında etkinliklerini kanıtlamış ve personelimizin harekat bölgesindeki gücünü artırırken, güvenlik riskini de asgari seviyeye düşürmüştür. Ülkemiz artık; ürettiği, tasarladığı ve ihraç ettiği yerli ve milli savunma sanayi ürünleri ve bu alanda sahip olduğu imkan ve kabiliyetleriyle dünyada adından her geçen gün daha fazla söz ettirmektedir ” diye konuştu. “EMİN ADIMLARLA YÜRÜYORUZ” Ülkenin şu ana kadar her alanda elde ettiği bu başarıların korunması ve daha yüksek seviyelere çıkarılması, öncelikleri olduğuna işaret eden Bakan Güler, şöyle dedi: “Bu kapsamda bir asır önce İstiklal Harbi’mizi zafere ulaştırmak için en zor şartlar altında, gece gündüz demeden çalışan Bakanlığımız ve Genelkurmay karargahımız bugün de ülkemizin ulaştığı bu seviyeyi daha yukarılara taşımak için büyük bir şevk ve motivasyonla çalışmalarını sürdürmektedir. Görev ve sorumluluk alanımızla ilgili, siz kıymetli silah ve mesai arkadaşlarımın sahip olduğu yüksek nitelikleri, çalışma azmi kararlılığı ve mesai mefhumu bilmeyen gayreti; en büyük dayanak noktamızdır. Elbette ki bizlerin ve tüm arkadaşlarımızın başarıya giden bu yolda en büyük ilham kaynağı, vatanı ve milleti için canını seve seve feda eden aziz şehitlerimiz ve bu uğurda gazilik mertebesine ulaşan siz kahramanlarımızsınız. Sonuç olarak Cumhuriyetimizin ikinci asrına başladığımız bu tarihi süreçte, ‘Türkiye Yüzyılı’ hedeflerimiz doğrultusunda geleceğe emin adımlarla ilerliyoruz. Bu vesileyle Mete Han’dan Sultan Alparslan’a, Fatih Sultan Mehmet’ten Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e ve bugüne kadarki tüm devlet büyüklerimizi ve komutanlarımızı, yani bugün sizlerin de tanık olduğu değerleri bizlere bırakan manevi mimarlarımızı saygıyla anıyorum.” Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş ise Azerbaycan’dan gelen gazilerin de ağırlandığını belirterek, “Sizlere aslında hepimizin çok iyi bildiği, ama zaman zaman hatırlayarak hafızalarımıza kazımamız gerektiğine inandığım iki gazimizden bahsedeceğim. Bu gazilerimizden ilki Ali Aya. Çanakkale gazisi. Bir sabah kendisiyle beraber 300 kişinin çıktığı köyüne bir tek o geri döndü. Çanakkale Harbini, tarihin akışını değiştiren, destansı bir mücadeleye, bir milletin varoluş mücadelesine dönüştüren işte bu fedakarlıktı. Diğer gazimiz ise Iğdırlı Hasan Onbaşı. Birinci Dünya Savaşında işgal edilen Kudüs’te, ilk kıblemizdir, Yavuz Sultan Selim Han’ın emanetidir diyerek yarım asrı aşkın bir süre Mescid-i Aksa’yı bekleyen son Osmanlı askeriydi. Bugün Türkiye’yi, Filistin davasının en güçlü savunucusu yapan Mescid-i Aksa’yı bir emanet bilip can…

web sitesinde haber muhabirisin bu içeriğe göre dikkat çekici başlık yazar mısın Mustafa Kemal Atatürk’e “Gazi” unvanı ile “Mareşal” rütbesi verilişinin 103’üncü yıl dönümü ve 19 Eylül Gaziler Günü dolayısıyla Milli Savunma Bakanlığında tören düzenlendi. Gazi ve gazi yakınlarının katıldığı törene Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş ve Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler katıldı. Gaziler için düzenlenen tören, saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Törende 2016 yılında Mardin’in Nusaybin ilçesinde özel birlik operasyonu sırasında gazi olan Gazi İkmal Üsteğmen Umut Şimşek de bir konuşma gerçekleştirdi. Gazi Şimşek konuşmasında, “Türkiye Cumhuriyeti doğuşundan bugüne kadar sürekli iç ve dış tehditlere maruz kalmıştır. Bu tehditlere bugün de maalesef artarak devam ettiğini görüyoruz. Vatanımızın bölünmez bütünlüğünü milletimizin birliğini ve bekasının bozulmasına atalarımız müsaade etmediler, bizler müsaade etmiyoruz ve bizden sonraki nesiller de hiçbir zaman müsaade etmeyeceklerdir. Kan dökülerek vatan yapılan bu topraklar, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da Türk milleti tarafından en kutsal emanet olarak sonsuza denk korunacaktır” ifadelerine yer verdi. Gazi Şimşek’in konuşmasının ardından ’19 Eylül Gaziler Günü Konseri’ verildi. Programda konuşan Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, “Dün 729 şehit yakını, gazi ve gazi yakınımızın kamu kurum ve kuruluşlarına atamasının yapıldığını memnuniyetle takip ettik. Bu vesileyle Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanımız Mahinur Özdemir Göktaş hanımefendiye ve bakanlığının seçkin personeline hassaten teşekkür etmek istiyorum. Bundan sonra da Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığımızın koordinatörlüğünde devletimizin tüm kurumlarıyla yakın bir iş birliği içerisinde, gazilerimiz ile şehit ve gazilerimizin değerli ailelerinin yanında olmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı. “SİZ KAHRAMAN GAZİLERİMİZSİNİZ” Türk milletinin köklü tarihi boyunca milli ve manevi değerlerini canı pahasına koruduğunu dile getiren Bakan Güler, kahraman Türk ordusunun bu değerleri korumak adına ‘ölürsem şehit, kalırsam gazi’ düsturu ile hareket ettiğini belirterek, “Peygamber ocağı olarak da bilinen şanlı Türk ordusunun en büyük ilham ve motivasyon kaynağı, bu anlayışla büyük bir kahramanlık ve fedakarlık sergileyen şehit ve gazilerimiz olmuştur. Kahraman Gazilerimiz, sizlerin ecdadımızdan aldığınız feyzle istiklal ve istikbalimiz uğrunda gösterdiğiniz üstün cesaret ve fedakarlık tüm silah arkadaşlarınıza örnek, her bir Türk evladı için de büyük bir ilham kaynağıdır. Bugün cennet vatanımızda başımız dik, rahat ve huzur içinde yaşıyorsak, bu sizlerin sayesindedir. Bu nedenle aziz şehitlerimize ve siz kahraman gazilerimize daima minnettarız, ilelebet de minnettar kalacağız. Bin yıldır bizlere vatan olan bu kutsal topraklarda sonsuza dek yaşayacağımızın en büyük teminatı da şüphesiz ki şehitlerimiz ve siz kahraman gazilerimizsiniz. Şairin; ‘çağırsan cepheye hiç durmaz koşar, vatan, millet, bayrak dedikçe coşar, şehit kalpte, Gazi gönülde yaşar, var olsun kahraman gaziler’ mısralarında ifade ettiği gibi, Vatan uğruna mücadelenin en büyük temsilcileri olan şehitlerimize yoldaş, şehadete aşık olan siz gazilerimizin göğsünüzü siper ederek yazdığınız kahramanlık destanları, hiçbir zaman unutulmayacak; asil milletimizin vefa dolu gönlünde sonsuza dek yaşayacaktır. Sizlerin cesaret ve fedakarlığı bize her zaman ışık tutacak ve yol gösterecektir” diye konuştu. Programa Azerbaycan’dan gelen Gaziler de olduğunu bildiren Bakan Güler, “Azerbaycan Türkü, icra ettiği Vatan Harekatı’nda büyük bir kahramanlık destanı yazarak sinesinde kanayan bir yara olan Karabağ’ın özgürlüğünü sağlamıştır. Siz kahraman gazilerimiz ve şanlı Azerbaycan ordusunun yiğit askerleri; büyük bir azim, inanç ve cesaretle varını yoğunu ortaya koyarak bu şanlı zaferin en büyük mimarları oldunuz. Bu kapsamda Azerbaycan’ın bütünlüğü, güvenliği ve huzuru için büyük bir cesaret, kahramanlık ve fedakarlıkla mücadele ederken makamların en yücesi olan şehadet mertebesine ulaşan kahramanlarımıza Allah’tan rahmet diliyor; gazilerimize ve kıymetli ailelerine saygılarımı sunuyorum. ‘Tek millet iki devlet şiarıyla’ bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da kederde ve kıvançta her zaman can Azerbaycan’ın yanında olmaya devam edeceğiz” şeklinde konuştu. “DESTANLAR YAZIYOR” Uluslararası güç dengelerinin yeniden şekillendirilmeye çalışıldığı, nüfuz mücadelelerinin ve jeopolitik gerginliklerin arttığı hassas bir dönemden geçtiklerini aktaran Bakan Güler, “Jeostratejik önemi yüksek ülkemiz, etrafının ateşten bir çember olduğu bu süreçte, artan risk ve tehditlere karşı çok yönlü ve etkin bir savunma ve güvenlik politikası takip etmektedir. Bu kapsamda, ülkemizin ve asil milletimizin bekasını en güçlü şekilde savunurken, pek çok bölgesel ve küresel meselenin çözümüne yönelik sergilediğimiz yapıcı ve güçlü duruşla da müzakere masalarının ve uluslararası güvenlik mimarisinin vazgeçilmez bir üyesi haline gelmiş durumdayız. Her geçen gün büyüyen ve güçlenen ülkemizin ulaştığı bu seviyeyi korumak, asil milletimizin huzur ve güvenliğini sağlamak için, kahraman ordumuzun da daima güçlü ve etkin olması gerekmektedir. Bu bilinçle Türk Silahlı Kuvvetlerimizin üstün niteliklerini artırmak için var gücümüzle çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Artan imkan ve kabiliyetlerimiz ve personelimizin emsalsiz kahramanlığı ile İstiklal Harbi’mizden bu yana, en yoğun ve en etkili faaliyetlerimizi icra ediyoruz. Nitekim şanlı ordumuz; pek çok ülke tarafından örnek alınan ve modern teknolojiyi haiz sistemlerle hudutlarımızı korurken, bir yandan da yurt içinde ve sınır ötesinde terörle mücadelede büyük başarılar kazanıyor, destanlar yazıyor” ifadelerini kullandı. “KARARLI ŞEKİLDE SÜRDÜRECEĞİZ” Bakan Güler, geçmişte yürütülen ‘sınırlı hedefli ve süreli’ operasyonların yerine bugün, terör tehdidinin kaynağında yok edilmesi stratejisi ile ‘sürekli ve kapsamlı’ operasyonlar gerçekleştirerek terör örgütlerine büyük darbeler vurduklarını belirterek, şöyle konuştu: “Şehit ve gazilerimizin kahramanlığı ile ortaya konulan bu mücadele olmasaydı; terör örgütlerinin ülkemize ve milletimize yönelik saldırıları, daha önceden olduğu gibi devam edecek ve mevcut istikrar ortamı sağlanamayacaktı. Kimsenin şüphesi olmasın ki, huzur ve güvenliğimiz için terörle mücadelemiz azim ve kararlılıkla devam edecektir. Aynı şekilde mavi ve gök vatanımızdaki hak ve menfaatlerimizi de tavizsiz bir şekilde korumaktayız. Bu çerçevede milli meselemiz olan Kıbrıs’ta da Garanti ve İttifak Antlaşmaları kapsamında bulunuyor; Kıbrıslı kardeşlerimizin meşru çıkarlarını her koşulda destekliyoruz. Bu arada vurgulamak gerekir ki; provakatif eylem ve söylemlerle sürekli gerginlik çıkaranların bu tutumu kimseye bir yarar sağlamayacaktır. Çözümsüzlüğe hizmet eden bu beyhude çabalar; Ada’da sağlanan güvenlik ortamına da zarar vermektedir. Üçüncü tarafların, bölgedeki girişimlerini de yakından takip ediyor; buna yönelik kendi inisiyatiflerimizin daima hazır olduğunu belirtmek de yarar görüyorum. Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da güvenlik, barış ve istikrar için Ada’da bulunmaya ve kardeş Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin, meşru çıkarlarını her koşulda desteklemeye devam edecek; Doğu Akdeniz’deki faaliyetlerimizi de etkin ve kararlı bir şekilde sürdüreceğiz.” “ORDUMUZUN GÜÇLÜ OLMASI ELZEMDİR” Kahraman Türk ordusunun; Kafkaslardan Karadeniz’e, Ortadoğu’dan Afrika’ya, Balkanlar’dan Akdeniz’e kadar birçok coğrafyada barış ve istikrarın tesisine önemli katkılar sunduğunu dile getiren Bakan Güler, “Bu bölgelerin barış, huzur ve istikrarına yönelik sağladığımız katkılar kapsamında eğitim, yardım ve danışmanlık faaliyetlerimizi başarıyla sürdürüyoruz. Şanlı ve köklü tarihi mirasımızdan aldığımız sorumluluk ile stratejik bakış açımızın bir yansıması olan bu faaliyetlerimiz; ülkemizin gücüne güç katmakta; aynı zamanda mazlum coğrafyaların da umudu olmaktadır. Dünyadaki etkinliğimizi sürdürmek ve bin yıldır var olduğumuz coğrafyamızdaki varlığımızı devam ettirmek için ordumuzun etkin ve güçlü olması elzemdir” dedi. Bakan Güler, yerli ve milli savunma sanayi ürünü silah sistemlerinin geliştirmek, ordunun etkin, caydırıcı ve saygın niteliklerini artırmak için çalıştıklarını vurgulayarak, “Bu çalışmalar neticesinde ortaya çıkan silah ve sistemlerimiz, operasyon sahalarında etkinliklerini kanıtlamış ve personelimizin harekat bölgesindeki gücünü artırırken, güvenlik riskini de asgari seviyeye düşürmüştür. Ülkemiz artık; ürettiği, tasarladığı ve ihraç ettiği yerli ve milli savunma sanayi ürünleri ve bu alanda sahip olduğu imkan ve kabiliyetleriyle dünyada adından her geçen gün daha fazla söz ettirmektedir ” diye konuştu. “EMİN ADIMLARLA YÜRÜYORUZ” Ülkenin şu ana kadar her alanda elde ettiği bu başarıların korunması ve daha yüksek seviyelere çıkarılması, öncelikleri olduğuna işaret eden Bakan Güler, şöyle dedi: “Bu kapsamda bir asır önce İstiklal Harbi’mizi zafere ulaştırmak için en zor şartlar altında, gece gündüz demeden çalışan Bakanlığımız ve Genelkurmay karargahımız bugün de ülkemizin ulaştığı bu seviyeyi daha yukarılara taşımak için büyük bir şevk ve motivasyonla çalışmalarını sürdürmektedir. Görev ve sorumluluk alanımızla ilgili, siz kıymetli silah ve mesai arkadaşlarımın sahip olduğu yüksek nitelikleri, çalışma azmi kararlılığı ve mesai mefhumu bilmeyen gayreti; en büyük dayanak noktamızdır. Elbette ki bizlerin ve tüm arkadaşlarımızın başarıya giden bu yolda en büyük ilham kaynağı, vatanı ve milleti için canını seve seve feda eden aziz şehitlerimiz ve bu uğurda gazilik mertebesine ulaşan siz kahramanlarımızsınız. Sonuç olarak Cumhuriyetimizin ikinci asrına başladığımız bu tarihi süreçte, ‘Türkiye Yüzyılı’ hedeflerimiz doğrultusunda geleceğe emin adımlarla ilerliyoruz. Bu vesileyle Mete Han’dan Sultan Alparslan’a, Fatih Sultan Mehmet’ten Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e ve bugüne kadarki tüm devlet büyüklerimizi ve komutanlarımızı, yani bugün sizlerin de tanık olduğu değerleri bizlere bırakan manevi mimarlarımızı saygıyla anıyorum.” Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş ise Azerbaycan’dan gelen gazilerin de ağırlandığını belirterek, “Sizlere aslında hepimizin çok iyi bildiği, ama zaman zaman hatırlayarak hafızalarımıza kazımamız gerektiğine inandığım iki gazimizden bahsedeceğim. Bu gazilerimizden ilki Ali Aya. Çanakkale gazisi. Bir sabah kendisiyle beraber 300 kişinin çıktığı köyüne bir tek o geri döndü. Çanakkale Harbini, tarihin akışını değiştiren, destansı bir mücadeleye, bir milletin varoluş mücadelesine dönüştüren işte bu fedakarlıktı. Diğer gazimiz ise Iğdırlı Hasan Onbaşı. Birinci Dünya Savaşında işgal edilen Kudüs’te, ilk kıblemizdir, Yavuz Sultan Selim Han’ın emanetidir diyerek yarım asrı aşkın bir süre Mescid-i Aksa’yı bekleyen son Osmanlı askeriydi. Bugün Türkiye’yi, Filistin davasının en güçlü savunucusu yapan Mescid-i Aksa’yı bir emanet bilip can…

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e verilen unvanı ve rütbesi nedeniyle düzenlenen törene, Gazi ve gazi yakınları ile Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş ve Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler katıldı. Törende başlanılan saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın ardından 2016 yılında gazi olan Gazi İkmal Üsteğmen Umut Şimşek konuşma yaptı. Gazi Şimşek, Türkiye Cumhuriyeti’nin sürekli iç ve dış tehdit altında olduğunu vurgulayarak, vatanın korunmasının her neslin sorumluluğu olduğunu belirtti.

Törenin devamında ’19 Eylül Gaziler Günü Konseri’ düzenlendi. Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, geçmişte atamaların yapıldığını ve devamının geleceğini belirtirken, gazilerin ve şehit yakınlarının her zaman yanlarında olacaklarını söyledi. Türk milletinin tarihi boyunca milli ve manevi değerlerini koruduğunu dile getiren Bakan Güler, kahraman gazilerin cesaret ve fedakarlıklarının millet için büyük bir ilham kaynağı olduğunu ifade etti.

Programa Azerbaycan’dan gelen Gazilerin de olduğunu belirten Bakan Güler, Azerbaycan Türkü’nün Karabağ’da gösterdiği kahramanlık destanının önemine vurgu yaptı. Uluslararası güç dengelerinin şekillenmeye çalışıldığı bir dönemde Türk ordusunun önemli bir rol üstlendiğini belirten Bakan Güler, terörle mücadele konusunda kararlılıkla sürdürüleceğini ve uluslararası alanda Türkiye’nin etkinliğini koruyacağını belirtti.

Bakan Güler, yerli savunma sanayi ürünlerinin önemine değinerek, Türk Silahlı Kuvvetlerinin etkinliğini artırmak için çalışmaların devam ettiğini açıkladı. Uluslararası alanda barış ve istikrara yaptıkları katkılara da vurgu yapan Bakan Güler, Türk ordusunun geçmişte olduğu gibi bugün de aynı azim ve kararlılıkla ilerlemeye devam edeceğini belirtti.

Son olarak, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, Çanakkale gazisi Ali Aya ve Kudüs’te bekleyen Iğdırlı Hasan Onbaşı’nın fedakarlıklarından örnekler vererek, gazilerin ve şehitlerin büyük önemi ve vatanseverliklerini vurguladı. Türk milletinin geçmişten bugüne koruduğu değerlerin gelecek nesillere aktarılmasının önemine değinen Bakan Göktaş, gazilere minnettarlığını ve şükranını ifade etti.

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
web sitesinde haber muhabirisin bu içeriğe göre dikkat çekici başlık yazar mısın Mustafa Kemal Atatürk’e “Gazi” unvanı ile “Mareşal” rütbesi verilişinin 103’üncü yıl dönümü ve 19 Eylül Gaziler Günü dolayısıyla Milli Savunma Bakanlığında tören düzenlendi. Gazi ve gazi yakınlarının katıldığı törene Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş ve Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler katıldı. Gaziler için düzenlenen tören, saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Törende 2016 yılında Mardin’in Nusaybin ilçesinde özel birlik operasyonu sırasında gazi olan Gazi İkmal Üsteğmen Umut Şimşek de bir konuşma gerçekleştirdi. Gazi Şimşek konuşmasında, “Türkiye Cumhuriyeti doğuşundan bugüne kadar sürekli iç ve dış tehditlere maruz kalmıştır. Bu tehditlere bugün de maalesef artarak devam ettiğini görüyoruz. Vatanımızın bölünmez bütünlüğünü milletimizin birliğini ve bekasının bozulmasına atalarımız müsaade etmediler, bizler müsaade etmiyoruz ve bizden sonraki nesiller de hiçbir zaman müsaade etmeyeceklerdir. Kan dökülerek vatan yapılan bu topraklar, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da Türk milleti tarafından en kutsal emanet olarak sonsuza denk korunacaktır” ifadelerine yer verdi. Gazi Şimşek’in konuşmasının ardından ’19 Eylül Gaziler Günü Konseri’ verildi. Programda konuşan Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, “Dün 729 şehit yakını, gazi ve gazi yakınımızın kamu kurum ve kuruluşlarına atamasının yapıldığını memnuniyetle takip ettik. Bu vesileyle Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanımız Mahinur Özdemir Göktaş hanımefendiye ve bakanlığının seçkin personeline hassaten teşekkür etmek istiyorum. Bundan sonra da Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığımızın koordinatörlüğünde devletimizin tüm kurumlarıyla yakın bir iş birliği içerisinde, gazilerimiz ile şehit ve gazilerimizin değerli ailelerinin yanında olmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı. “SİZ KAHRAMAN GAZİLERİMİZSİNİZ” Türk milletinin köklü tarihi boyunca milli ve manevi değerlerini canı pahasına koruduğunu dile getiren Bakan Güler, kahraman Türk ordusunun bu değerleri korumak adına ‘ölürsem şehit, kalırsam gazi’ düsturu ile hareket ettiğini belirterek, “Peygamber ocağı olarak da bilinen şanlı Türk ordusunun en büyük ilham ve motivasyon kaynağı, bu anlayışla büyük bir kahramanlık ve fedakarlık sergileyen şehit ve gazilerimiz olmuştur. Kahraman Gazilerimiz, sizlerin ecdadımızdan aldığınız feyzle istiklal ve istikbalimiz uğrunda gösterdiğiniz üstün cesaret ve fedakarlık tüm silah arkadaşlarınıza örnek, her bir Türk evladı için de büyük bir ilham kaynağıdır. Bugün cennet vatanımızda başımız dik, rahat ve huzur içinde yaşıyorsak, bu sizlerin sayesindedir. Bu nedenle aziz şehitlerimize ve siz kahraman gazilerimize daima minnettarız, ilelebet de minnettar kalacağız. Bin yıldır bizlere vatan olan bu kutsal topraklarda sonsuza dek yaşayacağımızın en büyük teminatı da şüphesiz ki şehitlerimiz ve siz kahraman gazilerimizsiniz. Şairin; ‘çağırsan cepheye hiç durmaz koşar, vatan, millet, bayrak dedikçe coşar, şehit kalpte, Gazi gönülde yaşar, var olsun kahraman gaziler’ mısralarında ifade ettiği gibi, Vatan uğruna mücadelenin en büyük temsilcileri olan şehitlerimize yoldaş, şehadete aşık olan siz gazilerimizin göğsünüzü siper ederek yazdığınız kahramanlık destanları, hiçbir zaman unutulmayacak; asil milletimizin vefa dolu gönlünde sonsuza dek yaşayacaktır. Sizlerin cesaret ve fedakarlığı bize her zaman ışık tutacak ve yol gösterecektir” diye konuştu. Programa Azerbaycan’dan gelen Gaziler de olduğunu bildiren Bakan Güler, “Azerbaycan Türkü, icra ettiği Vatan Harekatı’nda büyük bir kahramanlık destanı yazarak sinesinde kanayan bir yara olan Karabağ’ın özgürlüğünü sağlamıştır. Siz kahraman gazilerimiz ve şanlı Azerbaycan ordusunun yiğit askerleri; büyük bir azim, inanç ve cesaretle varını yoğunu ortaya koyarak bu şanlı zaferin en büyük mimarları oldunuz. Bu kapsamda Azerbaycan’ın bütünlüğü, güvenliği ve huzuru için büyük bir cesaret, kahramanlık ve fedakarlıkla mücadele ederken makamların en yücesi olan şehadet mertebesine ulaşan kahramanlarımıza Allah’tan rahmet diliyor; gazilerimize ve kıymetli ailelerine saygılarımı sunuyorum. ‘Tek millet iki devlet şiarıyla’ bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da kederde ve kıvançta her zaman can Azerbaycan’ın yanında olmaya devam edeceğiz” şeklinde konuştu. “DESTANLAR YAZIYOR” Uluslararası güç dengelerinin yeniden şekillendirilmeye çalışıldığı, nüfuz mücadelelerinin ve jeopolitik gerginliklerin arttığı hassas bir dönemden geçtiklerini aktaran Bakan Güler, “Jeostratejik önemi yüksek ülkemiz, etrafının ateşten bir çember olduğu bu süreçte, artan risk ve tehditlere karşı çok yönlü ve etkin bir savunma ve güvenlik politikası takip etmektedir. Bu kapsamda, ülkemizin ve asil milletimizin bekasını en güçlü şekilde savunurken, pek çok bölgesel ve küresel meselenin çözümüne yönelik sergilediğimiz yapıcı ve güçlü duruşla da müzakere masalarının ve uluslararası güvenlik mimarisinin vazgeçilmez bir üyesi haline gelmiş durumdayız. Her geçen gün büyüyen ve güçlenen ülkemizin ulaştığı bu seviyeyi korumak, asil milletimizin huzur ve güvenliğini sağlamak için, kahraman ordumuzun da daima güçlü ve etkin olması gerekmektedir. Bu bilinçle Türk Silahlı Kuvvetlerimizin üstün niteliklerini artırmak için var gücümüzle çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Artan imkan ve kabiliyetlerimiz ve personelimizin emsalsiz kahramanlığı ile İstiklal Harbi’mizden bu yana, en yoğun ve en etkili faaliyetlerimizi icra ediyoruz. Nitekim şanlı ordumuz; pek çok ülke tarafından örnek alınan ve modern teknolojiyi haiz sistemlerle hudutlarımızı korurken, bir yandan da yurt içinde ve sınır ötesinde terörle mücadelede büyük başarılar kazanıyor, destanlar yazıyor” ifadelerini kullandı. “KARARLI ŞEKİLDE SÜRDÜRECEĞİZ” Bakan Güler, geçmişte yürütülen ‘sınırlı hedefli ve süreli’ operasyonların yerine bugün, terör tehdidinin kaynağında yok edilmesi stratejisi ile ‘sürekli ve kapsamlı’ operasyonlar gerçekleştirerek terör örgütlerine büyük darbeler vurduklarını belirterek, şöyle konuştu: “Şehit ve gazilerimizin kahramanlığı ile ortaya konulan bu mücadele olmasaydı; terör örgütlerinin ülkemize ve milletimize yönelik saldırıları, daha önceden olduğu gibi devam edecek ve mevcut istikrar ortamı sağlanamayacaktı. Kimsenin şüphesi olmasın ki, huzur ve güvenliğimiz için terörle mücadelemiz azim ve kararlılıkla devam edecektir. Aynı şekilde mavi ve gök vatanımızdaki hak ve menfaatlerimizi de tavizsiz bir şekilde korumaktayız. Bu çerçevede milli meselemiz olan Kıbrıs’ta da Garanti ve İttifak Antlaşmaları kapsamında bulunuyor; Kıbrıslı kardeşlerimizin meşru çıkarlarını her koşulda destekliyoruz. Bu arada vurgulamak gerekir ki; provakatif eylem ve söylemlerle sürekli gerginlik çıkaranların bu tutumu kimseye bir yarar sağlamayacaktır. Çözümsüzlüğe hizmet eden bu beyhude çabalar; Ada’da sağlanan güvenlik ortamına da zarar vermektedir. Üçüncü tarafların, bölgedeki girişimlerini de yakından takip ediyor; buna yönelik kendi inisiyatiflerimizin daima hazır olduğunu belirtmek de yarar görüyorum. Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da güvenlik, barış ve istikrar için Ada’da bulunmaya ve kardeş Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin, meşru çıkarlarını her koşulda desteklemeye devam edecek; Doğu Akdeniz’deki faaliyetlerimizi de etkin ve kararlı bir şekilde sürdüreceğiz.” “ORDUMUZUN GÜÇLÜ OLMASI ELZEMDİR” Kahraman Türk ordusunun; Kafkaslardan Karadeniz’e, Ortadoğu’dan Afrika’ya, Balkanlar’dan Akdeniz’e kadar birçok coğrafyada barış ve istikrarın tesisine önemli katkılar sunduğunu dile getiren Bakan Güler, “Bu bölgelerin barış, huzur ve istikrarına yönelik sağladığımız katkılar kapsamında eğitim, yardım ve danışmanlık faaliyetlerimizi başarıyla sürdürüyoruz. Şanlı ve köklü tarihi mirasımızdan aldığımız sorumluluk ile stratejik bakış açımızın bir yansıması olan bu faaliyetlerimiz; ülkemizin gücüne güç katmakta; aynı zamanda mazlum coğrafyaların da umudu olmaktadır. Dünyadaki etkinliğimizi sürdürmek ve bin yıldır var olduğumuz coğrafyamızdaki varlığımızı devam ettirmek için ordumuzun etkin ve güçlü olması elzemdir” dedi. Bakan Güler, yerli ve milli savunma sanayi ürünü silah sistemlerinin geliştirmek, ordunun etkin, caydırıcı ve saygın niteliklerini artırmak için çalıştıklarını vurgulayarak, “Bu çalışmalar neticesinde ortaya çıkan silah ve sistemlerimiz, operasyon sahalarında etkinliklerini kanıtlamış ve personelimizin harekat bölgesindeki gücünü artırırken, güvenlik riskini de asgari seviyeye düşürmüştür. Ülkemiz artık; ürettiği, tasarladığı ve ihraç ettiği yerli ve milli savunma sanayi ürünleri ve bu alanda sahip olduğu imkan ve kabiliyetleriyle dünyada adından her geçen gün daha fazla söz ettirmektedir ” diye konuştu. “EMİN ADIMLARLA YÜRÜYORUZ” Ülkenin şu ana kadar her alanda elde ettiği bu başarıların korunması ve daha yüksek seviyelere çıkarılması, öncelikleri olduğuna işaret eden Bakan Güler, şöyle dedi: “Bu kapsamda bir asır önce İstiklal Harbi’mizi zafere ulaştırmak için en zor şartlar altında, gece gündüz demeden çalışan Bakanlığımız ve Genelkurmay karargahımız bugün de ülkemizin ulaştığı bu seviyeyi daha yukarılara taşımak için büyük bir şevk ve motivasyonla çalışmalarını sürdürmektedir. Görev ve sorumluluk alanımızla ilgili, siz kıymetli silah ve mesai arkadaşlarımın sahip olduğu yüksek nitelikleri, çalışma azmi kararlılığı ve mesai mefhumu bilmeyen gayreti; en büyük dayanak noktamızdır. Elbette ki bizlerin ve tüm arkadaşlarımızın başarıya giden bu yolda en büyük ilham kaynağı, vatanı ve milleti için canını seve seve feda eden aziz şehitlerimiz ve bu uğurda gazilik mertebesine ulaşan siz kahramanlarımızsınız. Sonuç olarak Cumhuriyetimizin ikinci asrına başladığımız bu tarihi süreçte, ‘Türkiye Yüzyılı’ hedeflerimiz doğrultusunda geleceğe emin adımlarla ilerliyoruz. Bu vesileyle Mete Han’dan Sultan Alparslan’a, Fatih Sultan Mehmet’ten Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e ve bugüne kadarki tüm devlet büyüklerimizi ve komutanlarımızı, yani bugün sizlerin de tanık olduğu değerleri bizlere bırakan manevi mimarlarımızı saygıyla anıyorum.” Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş ise Azerbaycan’dan gelen gazilerin de ağırlandığını belirterek, “Sizlere aslında hepimizin çok iyi bildiği, ama zaman zaman hatırlayarak hafızalarımıza kazımamız gerektiğine inandığım iki gazimizden bahsedeceğim. Bu gazilerimizden ilki Ali Aya. Çanakkale gazisi. Bir sabah kendisiyle beraber 300 kişinin çıktığı köyüne bir tek o geri döndü. Çanakkale Harbini, tarihin akışını değiştiren, destansı bir mücadeleye, bir milletin varoluş mücadelesine dönüştüren işte bu fedakarlıktı. Diğer gazimiz ise Iğdırlı Hasan Onbaşı. Birinci Dünya Savaşında işgal edilen Kudüs’te, ilk kıblemizdir, Yavuz Sultan Selim Han’ın emanetidir diyerek yarım asrı aşkın bir süre Mescid-i Aksa’yı bekleyen son Osmanlı askeriydi. Bugün Türkiye’yi, Filistin davasının en güçlü savunucusu yapan Mescid-i Aksa’yı bir emanet bilip can…
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

İa Haber ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin