İngiltere’de yapılan bir araştırmada, haftada 2 porsiyon ve üzeri yapay tatlandırıcılı içecek tüketenlerde kalın bağırsak ve rektum kanseri görülme riskinin, haftada 1 porsiyon veya daha az tüketenlere oranla 2.2 kat daha yüksek olduğu belirlendi.
Çalışmada ayrıca, 13-18 yaşları arasında yapay tatlandırıcılı ürün tüketiminin (porsiyon/gün artışı) kalın bağırsak ve rektum kanseri riskini yüzde 32 artırdığına vurgu yapıldı.
Endüstriyel beslenme ve yapay katkı maddeleri nedeniyle kolonoskopi ile tarama yaşının 5 yıl gerilediğini kaydeden İstanbul Florence Nightingale Hastanesi Gastroenteroloji-Hepatoloji Uzmanı Doç. Dr. Özlem Özer Çakır da, yapay tatlandırıcı yiyecek ve içecekler yerine doğal gıdalara yönelmeyi öneriyor:
“Biz eskiden kolonoskopi ile taramaya 50 yaş diyorduk ama yeni rehberlerde bu yaş; 45 yaşa düştü. Buna neden olan faktörlerin başında da endüstriyel beslenme ve fast-food yemeyecek ve içeceklerin tüketiminde yaşanan artış. Çalışmalarda bu faktörler nedeniyle kolorektal kanser dediğimiz; kalın bağırsak, kolon ve rektum kanserlerinin arttığı çalışmalarla gösterildi. Erken yaştaki beslenme bunu etkilediği için, özellikle 10 yaşından sonra olan beslenme önemli. 10 yaşından sonra çocuklar fast-food’dan fazla besleniyorsa veya asitli içecekler, marketteki ambalajlı meyve sularının tüketilmesi, enerji içeceklerinin tüketilmesi yatkınlığı varsa 3 kat, yatkınlığı yoksa 2 kat daha fazla risk oluşturuyor. 10 yaşından büyük çocuklarda hazır meyve suyunun tüketilmemesi bunun yerine meyve yenilmesi, enerji içecekleri ve asitli içeceklerin içilmemesi hem erken yaşta bu hastalıklara yakalanmama hem de ilerideki sağlıkları açısından önemli. Hazır gıdaların daha az tüketilmesi kanser riskini de azaltır. Çocuklar tabii ki bir şey içmek istiyorlar. En doğal içecek ayran. Ayran içmek istemiyorsa maden suyu tüketebilir. Bol bol su tüketebilir. Kahve tüketimi de 16 yaşından sonra olmalı. Günde 1 fincan Türk kahvesi veya bir bardak filtre kahve. Bitki çayları tüketilebilir. Süt, yoğurt, kefir de tüketilebilir.”
“Tatlandırıcılar özellikle ‘şekersiz’ etiketiyle satışa sunulan ürünlerde bulunuyor. Başta atıştırmalıklar olmak üzere daha düşük kalorili olması için içecekler, sakızlar, dondurmalar, vitamin destekleri ile gıda takviyelerinde tatlandırıcılar kullanılıyor. Bununla birlikte, diyabet ürünleri ve sporcu içecekleri de tatlandırıcı içerebiliyor. En sık kullanılan ve şekersiz ibaresiyle satılan içeceklerde yer alan tatlandırıcı; aspartam (E951).”
“Dünya Sağlık Örgütü’ne bağlı Uluslararası Kanser Araştırmaları Ajansı geçtiğimiz yıl aspartamı, ‘muhtemel kanser yapıcı’ maddeler arasına aldı. Aspartamın yanı sıra, Asesülfam K (E950), sukraloz (E955) ve siklamat (E952) da yoğun olarak kullanılan tatlandırıcılar arasında.”
“Onkoloji Uzmanı Doç. Dr. Abdullah Sakin ise genç yaşta kalın bağırsak ve rektum kanseri görülme sıklığının son 20 yıldır giderek artış gösterdiğini vurgulayarak şunları söyledi: “Bu konuda, ailelerin çocuk ve gençlerini doğal içeceklere özelikle süt, doğal meyve suları, maden suyu ve ayran gibi içeceklere özendirmesi ve yönlendirmesi ileride gelişebilecek kalın bağırsak ve rektum kanserine karşı korur.””