Teknoloji şirketleri, yapay zekânın sınırlarını genişletmeye devam ederken, piyasada yapay zeka konusundaki heyecan da artmaktadır. ABD merkezli yatırım danışmanlığı şirketi Vanguard’ın perşembe günkü analizine göre, piyasalar, yapay zeka teknolojisinden hızla yükselen beklentileri karşılamak için hazırdır. Bu iyimserlik, güçlü hisse senedi kazanımlarına yol açmıştır ve S&P 500 endeksi son zamanlarda %18’lik bir artış göstermiştir.
Ancak, Vanguard’ın küresel baş ekonomisti Joe Davis, beklentilerin aşırı derecede yüksek olduğunu düşünmektedir. Yapay zeka patlaması beklenen şekilde gerçekleşse bile, hisse senetlerinin değerinin aşırı olduğunu belirtmektedir. Davis’e göre, ABD şirket kârlarının önümüzdeki üç yıl içinde yıllık %40 büyümesi gerekmektedir ki bu oldukça zor bir hedeftir. Vanguard’a göre, şu anki hisse senedi değerlemeleri gerçekçi değildir.
Firmalar, yapay zeka alanındaki konumlarını güçlendirmek için büyük yatırımlar yaparken, bazı uzmanlar yapay zeka yatırımlarının yakın gelecekte 1 trilyon dolara ulaşabileceğini tahmin etmektedir. Ancak, Davis’e göre, 2025 yılına kadar bu seviyeye ulaşabilmek için %286 büyüme gerekmektedir ki bu oldukça zor bir hedeftir. Bu nedenle, 2025 yılına kadar yapay zeka kaynaklı bir ekonomik patlama beklemek gerçekçi değildir.
Joe Davis, yapay zekanın uzun vadede işgücü verimliliğini ve ekonomik büyümeyi artırma potansiyeline sahip olduğuna inanmaktadır. Ancak, yüksek hisse senedi değerlemelerini haklı çıkarabileceği veya ekonomiyi zayıf dönemlerden kurtarabileceği konusunda kötümserdir. Araştırmalar, yapay zekanın işgücü verimliliğinde patlamalar yaratabileceğini ve bu durumun ABD ekonomisini 2028 ile 2040 yılları arasında reel olarak yıllık %3,1 oranında büyütebileceğini göstermektedir. Özetlemek gerekirse, yapay zeka teknolojisi hakkındaki beklentiler yüksek olsa da, gerçekçi olmayan değerlemeler ve büyüme hedefleri, bu heyecanı biraz dizginlemektedir.