Adli tatil, yargı çalışanlarının dinlenme ve tatil yapmalarını sağlamak amacıyla her yıl belirli bir dönemde uygulanan bir tatil dönemidir. Bu süre zarfında, yargılama faaliyetleri önemli ölçüde yavaşlar ve sadece acil ve zorunlu durumlar için mahkemeler çalışır. Adli tatil, Hakim, savcı ve adliye çalışanlarının toplu olarak izne çıktığı tatil dönemine denir. Adli tatil, her yıl 20 Temmuz’da başlar, 31 Ağustos’ta sona erer. Yeni adli yıl bir Eylülde başlar.
Adli tatilde, ancak belirli dava ve işler görülür. Bunlar ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz ve delillerin tespiti gibi geçici hukuki koruma, nafaka davaları, nüfus kaydı düzeltme işleri, hizmet akdi davaları, ticari defter kaybolma durumları, iflas ve konkordato işlemleri, keşifler ve diğer belirli hukuki süreçlerdir. Adli tatilin dışında kalan dava ve işlerle ilgili dosya kabulü, karar verme ve diğer adli işlemler de yine bu dönemde yapılmaktadır.
Adli tatil süresince, adliye mahkemelerinde ele alınan dosya ve dava sürelerinde değişiklikler olabilir. Yasal sürelerin adli tatil tarihlerine denk gelmesi durumunda, bu süreler adli tatilin sona erdiği güne kadar uzatılarak tatilin etkisi minimize edilmeye çalışılır. Aynı şekilde, bölge adliye mahkemeleri veya Yargıtay incelemelerinde de adli tatil sürecine uygun bir şekilde işlemler yürütülmektedir.
Adli tatilin amacı, yargı çalışanlarının iş yükünden ve yorucu tempo içinden uzaklaşarak dinlenmelerini sağlamaktır. Bu sayede, yargılama süreçleri daha verimli ve adil bir şekilde yürütülebilir. Adli tatilde, belirlenen öncelikli dava ve işlerin yanı sıra diğer hukuki süreçler de devam eder ve adaletin gecikmemesi için gerekli olan işlemler tamamlanmaya çalışılır.
Sonuç olarak, adli tatil yargı çalışanlarının hak ettikleri dinlenme ve tatil imkanını sağlayan önemli bir uygulamadır. Bu dönemde belirlenen işler görülürken, aynı zamanda diğer hukuki süreçler de devam eder ve yargılama faaliyetlerinin aksamaması için gerekli adımlar atılır. Adli tatil süreci, yargı sisteminin işleyişinde önemli bir yer tutar ve yargı çalışanlarının motivasyonunu artırarak daha etkin bir hukuk sistemi oluşturulmasına katkı sağlar.