Generalliğe terfi eden Fevzi Orkunt Canyaş’ın 15 Temmuz darbe girişiminden önce FETÖ’yü överken kaleme aldığı “Türkiye’deki resmi ve gayri resmi kurumlar arasındaki etkileşim: Fethullah Gülen cemaati örneği” başlıklı makalesi gündemde kalmaya devam ediyor. Canyaş’ın 2008 yılında hazırladığı doktora tezinde ise CHP’ye eleştiriler getirdiği ortaya çıktı. İlgili doktora tezinde CHP’nin sosyal demokrat bir parti olmadığı yönünde eleştirilerde bulunduğu görüldü.
Doktora tezinde CHP’ye yönelik eleştiriler şu şekilde sıralandı: “Parti’nin (CHP) ideolojik altyapısını oluşturan Kemalizm ile demokratik sol hareketin Türk işçi sınıfının bir ideolojisi olmaktan çok, siyasal sistem içerisinde sahip olduğu otonomiyi koruyabilmek için ideolojisini dönemin şartlarına uyarlamakta olan yönetici elitin bir ideolojisi olduğu sonucuna varılmıştır. Böylece çalışmanın sonucunda uluslararası sosyal demokrat hareketle karşılaştırıldığında, CHP ile Batı Avrupa sosyal demokrat partileri arasında büyük farklar tespit edilmiş ve günümüzde CHP’nin sosyal demokrat bir parti olarak nitelenmesinin mümkün olmadığı kanaatine varılmıştır.”
“Parti, 1992’de yeniden kuruluşundan sonra da sosyal demokratlık iddiasına rağmen hiçbir yönleriyle işçi partisi özelliği taşımamış ezilen sınıfların içinden gelen bir hareketin sonucunda ortaya çıkmamıştır. Partilerin yönetici aygıtı, meslekten politikacılardan oluşmuş ve seçmen kitlesinin sınıfsal sınırlarını muğlak tutmaya özen gösteren popülist bir politikayı özenle takip etmiş, özellikle dinsel ve etnik kimlik tartışmaları esnasında resmi görüşlerin dışına çıkmamıştır.”
“Demokratik sol düşünce ile sosyal demokrasi bazı kavramları ortak kullanmanın dışında ayrı düşünceler olduğundan CHP, her ne kadar oy kaygıları ile 1960’ların ortalarından itibaren sosyal demokrat bir söylem benimsemeye çalışmış ise de sosyal demokrat bir parti olmayı başaramamış gerçekte merkez sağ bir konumdan öteye geçememiştir.”