Mansur Yavaş, Beypazarı’nda önceki beyanlarına sadık kalarak cumhurbaşkanı adaylığı konusunda bir kez daha aday olabileceğini açıkladı. Özellikle İmamoğlu’na destek verdiği haberlerinin yanlış anlaşıldığını ve destek verdiği konunun yargı süreci olan “Ahmak davası” olduğunu belirtti. Bu durumun, cumhurbaşkanlığı adaylığı hedefinden vazgeçmediğini gösterdi.
İmamoğlu’nun bu duruma nasıl bir cevap vereceği merak konusu olurken, genel olarak CHP içinde adaylık tartışmaları da devam etmekte. Yerel seçimleri takip eden CHP lideri Özel’in, erken seçim tartışmalarını desteklemediği ve hizmet odaklı bir siyaset izlediği biliniyor. Ancak CHP’ye yönelik eleştiriler artmaya başladı ve adaylık konusunda üç isim öne çıktı: İmamoğlu, Yavaş ve Özel.
Seçim takvimi belirsizliğini korurken, CHP içinde aday belirleme süreci ilginç bir hal almış durumda. İstanbul ve Ankara’daki başarılarıyla dikkat çeken İmamoğlu ve Yavaş, vaatlerini tamamlamadan cumhurbaşkanlığı adaylığı için adımlar atmaya başladılar. Ancak Özel’in de bu süreçte göz ardı edilmemesi gerektiği belirtiliyor.
İmamoğlu’nun, diğer aday adaylarına rağmen tek aday olmak istediği ve gündemi de bu doğrultuda şekillendirmeye çalıştığı gözlemleniyor. Özellikle medya üzerinden yapılan provokasyonlarla, diğer adayların önüne geçmeyi hedefliyor. Ancak Özel’in daha yumuşak bir siyaset izlemesi ve hizmet odaklı yaklaşımı, İmamoğlu’nun karşısında ciddi bir alternatif oluşturabilir.
Özetle, CHP içindeki adaylık mücadelesi giderek kızışıyor. İmamoğlu, Yavaş ve Özel arasında geçen rekabet, partinin geleceği açısından oldukça önemli. Ancak İmamoğlu’nun tek adam imajını pekiştirmeye çalışırken diğer adaylarla uyum içinde çalışması gerekebilir. Aksi halde, seçmenin kararlı ve hizmet odaklı bir siyasetçiye daha fazla prim verdiği unutulmamalıdır.