Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer hakkında yürütülen soruşturmada dikkat çekici bir buluşma ortaya çıkmıştı. Bu soruşturmalara göre, Özer’in terör örgütü PKK yöneticisi Remzi Kartal ile irtibatları olduğu iddia edildi. Bu gelişmenin ardından sosyal medyada paylaşılan bir kare, kullanıcılar arasında oldukça tartışma konusu oldu.
DEM Parti‘ye yakın sosyal medya hesapları, Remzi Kartal’ın AK Parti milletvekillerinden Hüseyin Yayman ile birlikte yemek yediği anlara ait bir fotoğraf paylaşarak durumu gözler önüne serdi. Fotoğrafın sosyal medyada hızla yayılması, siyasi bir tartışmanın fitilini ateşlemiş oldu.
“ORADA AKADEMİSYEN OLARAK BULUNDUM, HİÇBİR SİYASETÇİ KİMLİĞİM YOK”
Bu tartışmalara Hüseyin Yayman da dahil oldu. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) yaptığı bir açıklamayla sessizliğini bozdu ve bu fotoğrafı açıklamak istediğini dile getirdi. Yayman, “Bir fotoğraf üzerinden yapılan tartışma var. Şimdiye kadar sustuk, dinledik. İnsanlar bildiklerini konuşsunlar diye. Açıkça belirtmek isterim, ben siyasal bilgiler uzmanı bir akademisyenim” ifadelerini kullandı.
Yayman açıklamalarına devam ederek, “Gazi Üniversitesi’nde Kamu Yönetimi bölümünde öğretim görevlisi olarak çalıştım. Bir Türk olarak, Türkiye’nin Kürt sorunu üzerine araştırmalar yaptım ve bu konuları yazılı hale getirdim. O resmin çekildiği etkinlikte ben, Avrupa Parlamentosu’nda çözüm süreciyle ilgili bir toplantıya katılmak üzere akademisyen ve gazeteci olarak yer aldım,” dedi. Ayrıca, “Tüm bu konuları daha önce Vatan Gazetesi’nde yazdım ve arkadaşlarımın bu durum üzerinden yorum yapmasını tuhaf karşılıyorum. Çünkü söylenenler zaten yazılarımda mevcut,” şeklinde konuştu.
Yayman, Avrupa Parlamentosu’nda yaptığı konuşmada, Türkler ile Kürtlerin kardeş olduğunu savunduğunu belirterek, “Türk’ü sevmeyen Kürt olmaz, Kürt’ü sevmeyen Türk olmaz” dedi. Bunun yanı sıra, “Biz 1000 yıldır beraberdik, kardeşiz ve tarihteşiz. Aynı gelecekte beraberiz,” diyerek bu durumu ortaya koydu.
Bu tartışmalar, Türkiye’deki siyasi iklimin ne denli gerilimli olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Siyasi figürlerin kişisel bağlantıları ve bu bağlantıların kamuoyundaki karşılığı, toplumda çeşitli huzursuzluklara neden oluyor. Yayman’ın savunmaları, konuya daha akademik bir bakış açısıyla yaklaşması açısından önem taşısa da, halk arasında bu bağlamda oluşan algı ve kaygılar devam etmektedir. Sosyal medya üzerinden de devam eden tartışmalar, bu olayın ne denli hassas bir konu olduğunu göstermekte ve gelecekteki gelişmeler merakla beklenmektedir.