Türkiye siyasetinde son dönemde yoğun bir şekilde tartışılan yeni anayasa hazırlıkları, Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) ile Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) açısından önemli bir gündem maddesi haline gelmiştir. 2025 yılının başlarında bu süreçte adım atılmasının planlandığı belirtilirken, mevcut otoriter Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin korunarak, bazı değişikliklerin yapılması hedeflenmektedir. Anayasa değişikliği kapsamında gündeme gelen üç kritik düzenleme bulunmaktadır.
CUMHURBAŞKANI YARDIMCILARININ SAYISI SINIRLANDIRILACAK MI?
Bu düzenlemelerden ilki, cumhurbaşkanı yardımcılarının sayısıyla ilgilidir. Gazete Duvar’ın haberine göre, AKP yetkilileri, muhalefetin oluşturduğu Altılı Masa deneyimine atıfta bulunarak, istikrarlı bir yönetim yapısının sağlanması açısından cumhurbaşkanı yardımcısı sayısının netleştirilmesi gerektiğini ifade etmiştir. Bu değişiklikle, mevcut yönetim yapısındaki belirsizliklerin azaltılması ve istikrarın sağlanması amaçlanmaktadır.
BAKANLAR MECLİS’E GERİ DÖNEBİLECEK Mİ?
Anayasa değişikliği için tartışılan ikinci önemli madde, bakan atamalarıyla ilgilidir. Halihazırda, milletvekilleri bakanlık görevine atanabilmek için Meclis üyeliklerinden istifa etmek zorunda kalmaktadır ve bu süreçte görev süreleri boyunca yeniden Meclis’e dönme hakkına sahip olmamaktadırlar. AKP’nin üzerinde çalıştığı yeni düzenleme ile, bakan olarak atanan milletvekillerinin görev süreleri sona erdiğinde tekrar Meclis’e geri dönebilmesi sağlanması hedeflenmektedir. Bu durum, hem siyasi temsil açısından hem de idari esneklik ile önemli bir adım olarak değerlendirilmektedir.
ERKEN SEÇİM KARARINA ZAMAN KISITLAMASI GELECEK Mİ?
Üçüncü düzenleme konusu ise erken seçimlerle ilgilidir. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın iki dönemlik görev süresi 2028 yılında tamamlanacak ve bu tarihten sonra yeniden aday olabilmesi için iki seçenek öne çıkmaktadır: Anayasa değişikliğiyle cumhurbaşkanının görev süresine dair bir düzenleme yapılması veya Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin erken seçim kararı alması. Ancak, mevcut sistemde erken seçim kararlarının alınma sürecinde yaşanan belirsizlikler, hem iktidar hem de muhalefet tarafından sıkça eleştirilmektedir. Bu nedenle, Meclis’in erken seçim yetkisinin hangi koşullarda ve hangi süre içinde kullanılacağına dair netliği sağlama gerekliliği gündeme gelmiştir.
AKP ve MHP’nin, anayasa değişikliği tasarları hakkında muhalefet ile 2025 yılının başında bir dizi görüşme gerçekleştirmesi beklenmektedir. Bu yeni düzenlemelerin, Türkiye’nin siyasi yapılanmasında önemli değişiklikler meydana getireceği öngörülmektedir. Dolayısıyla, gelinen süreçte, yeni anayasa çalışmaları sıkı bir takiple izlenmektedir. Bu durum, hem siyasi arenayı hem de kamuoyunu etkileyecek önemli bir adım olarak kaydedilmektedir.