Koronavirüs salgınından “tam kurtulduk” derken şimdilerde yeni bir salgın hastalık tehlikesi alarm vermeye başladı. İnsanları endişelendiren FLiRT varyantında artan vaka sayıları, dünya genelinde dikkat çekici bir artışa neden oldu. Özellikle ABD ve Avrupa’da FLiRT varyantlarının hızla yayıldığı görülerek, hastalık kontrollerinde bir alarm durumu oluştu. Hastaların en belirgin şikayetleri olan uzun süreli öksürük ve ateş, FLiRT varyantıyla enfekte olan hastalarda sıkça görülmeye başlandı. CDC’nin verilerine göre, yaz aylarında hastanelere başvuranların çoğunda FLiRT varyantı tespit edildi ve hastanelerde yatışlarda artış gözlemlendi.
FLiRT varyantları arasında KP.3, KP.2 ve KP.1.1 bulunmakta olup, KP.3 en yaygın enfeksiyonları oluşturmaktadır. Bu varyantların Yunanistan ve Japonya gibi ülkelerde de artış gösterdiği rapor edilmektedir. Hastalığın belirtileri genellikle soğuk algınlığına benzerlik göstermekte olup, burun akıntısı, boğaz ağrısı ve uzun süren öksürük nöbetleri öne çıkmaktadır. Uzun süreli öksürüğün ciddi riskler taşıyabileceği konusunda özellikle bebekler için uyarılar yapılmaktadır.
FLiRT varyantlarının hızlı yayılmasında Avrupa Futbol Şampiyonası etkinliklerinin etkili olduğu düşünülmektedir. Bunun yanı sıra LB.1 koronavirüs varyantı da Avustralya’da artmaya başlamıştır ve uzmanlar bu yeni varyantın önceki varyantlardan daha hızlı yayılabileceği konusunda uyarıda bulunmaktadır. Bu sebeplerle dünya genelinde FLiRT ve LB.1 varyantlarına karşı tedbirler alınmaya başlanmış ve halkın bilinçlendirilmesi için kampanyalar düzenlenmeye başlanmıştır.
Bebeklerde ve risk grubundaki bireylerde enfeksiyonun ciddiyeti göz önünde bulundurularak, uzmanlar toplumun bu konuda duyarlı olması gerektiğine vurgu yapmaktadır. Sağlık sistemlerinin bu yeni varyantlara uyum sağlaması ve gereken önlemleri alması da büyük önem taşımaktadır. Sonuç olarak, FLiRT ve LB.1 gibi yeni koronavirüs varyantlarına karşı dikkatli olmak ve gerekli önlemleri almak, salgının kontrol altına alınması açısından büyük önem arz etmektedir.