Son günlerde Narin Güran’ın ölümüyle ilgili yürütülen soruşturma kapsamında yeni kamera görüntülerinin ortaya çıkması, olaya dair tartışmaları alevlendirdi. Baba Arif Güran, yaptığı açıklamalarda, olayın başından beri yaşadığı zorlukları ve üzerindeki baskıyı dile getirmiştir. Narin Güran’ın kayboluşuyla ilgili mücadele eden Arif Güran, yaşadığı ruhsal çöküntü ve unutkanlık sorunları ile başa çıkmaya çalışarak, olayla ilgili söylemlerinin doğruluğunu vurgulamıştır.
Arif Güran, ilk tanık olarak verdiği ifadede, “Olayın ilk gününden itibaren herkes bir şeyler söyledi. Yaklaşık bir hafta boyunca yemek yemiyordum; bu durum da benim unutkanlık ve halsizlik yaşamama sebep oldu. Birçok insan, ‘Kızın bende’ mesajları gönderdi. Bu mesajlar karşısında hemen jandarmaya bildirimde bulunuyordum. Telefonuma bakamaz hale gelmiştim, hatta telefonu uçak moduna alarak yalnızca mesajlara odaklandım,” diye ifade etmiştir. Bu durumda, Narin Güran’ın bulunması için yapılan arama çalışmalarına katkıda bulunmaya çalıştığını belirtmiştir.
Baba Güran ayrıca, köpeklerin arama çalışmalarındaki yoğunluğundan da bahsederken, olay gecesi yaşananları hatırlamış ve köpeğin bir kanal yönüne yoğunlaştığını, gecenin ilerleyen saatlerinde köyüne döndüğünü söylemiştir. “Saat 9 gibi köye yetiştim,” diyerek yaşadığı karmaşayı ve olayla ilgili takibinin nasıl bir süreçte ilerlediğini aktarmıştır.
Baba Güran, bir noktada, “Eğer biri benim kızımı saklayıp yanımda oturuyorsa, o insandan her şeyi beklerim,” diyerek, yaşadığı hayal kırıklığını ve şüpheleri dile getirmiştir. Bölgedeki askeri tesisin kamera kayıtlarını incelediklerinde, tepeye çıkmadan olay anlarında Narin Güran’ın hareketlerini izlemek istediklerini ve bazı detayların kaybolduğu yönündeki düşüncelerini aktarmıştır. Hatta Salim isminde bir kişinin, saat 18.40’ta köyün kamerasına takıldığına vurgu yaparak, hızla gittiğini belirtmiştir. Arif Güran, o saatte askeri üs bölgesi kameralarının, güneş ışığının yansımasından dolayı doğru görüntü kaydedemediğine dair yapılan yorumlara da tepki göstermiştir.
Arif Güran, Narin’in yalnızca bazı kişilerin ifadeleri doğrultusunda kaybolmuş sayıldığını ve bu durumun doğruluğuna dikkat çekmiştir. Ayrıca, henüz resmi bir açıklama yapılmadan insanların spekülasyonlarda bulunmalarının, daha fazla karmaşa yaratabileceğini savunmaktadır. Başından itibaren sürecin nasıl geliştiğini, kendisini nasıl etkilediğini ve insanların Narin Güran’ın kaybolması ile ilgili tutumunu sorgulamaktadır. Baba Güran’ın bu duygusal ifadeleri, onun için bu olayın ne denli derin bir etki yarattığını gözler önüne sermektedir.
Sonuç itibarıyla, Narin Güran’ın ölümü ile ilgili yürütülen soruşturmada, yeni kamera görüntülerinin ortaya çıkması, soru işaretlerini artırmakta ve soruşturmanın derinleşmesini sağlamaktadır. Tüm bunlar, baba Arif Güran’ın yaşadığı kaygı ve belirsizliklerin yanında, olayın belirsizliğini de artırmaktadır. Bu tür gelişmeler, hem olayın aydınlığa kavuşması umudunu beslerken, hem de aile için bir kabus hâline gelen süreçte, yaşanan acının ne denli derin olduğunu bir kez daha gözler önüne sermektedir.