İstanbul’da, kamuoyunda “Yenidoğan Çetesi” olarak bilinen örgüte yönelik gerçekleştirilen 2. dalga operasyonda, toplamda 18 şüpheli yakalandı. Bu operasyona, Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma çerçevesinde İstanbul Emniyet Müdürlüğü Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri katıldı. 4 Aralık 2023 tarihinde gerçekleştirilen operasyonda, çete lideri Fırat Sarı’nın yanında, 5 doktor, 5 sağlık çalışanı, 3 hemşire ve 1 kişi gözaltına alındı. Soruşturmanın derinleştirilmesi sonucunda, 18 şüpheli hakkında fezleke hazırlandı.
Hazırlanan fezlekede, özellikle doktor Dursun Eryılmaz hakkında ‘ihmali davranışla kasten öldürme’ suçundan 20 yıldan 25 yıla kadar hapis cezası talep edildiği belirtiliyor. Ayrıca, Cumhuriyet Savcısı Yavuz Engin’i makamında tehdit eden Mustafa Kemal Zengin ile ilgili ‘suç işlemek amacıyla kurulan örgüte yardım etmek’ suçundan 2 yıldan 4 yıla kadar hapis cezası istemi de fezlekede yer aldı. Diğer 16 şüpheli hakkında ise değişen oranlarda çeşitli suçlardan hapis cezası önerildi.
Operasyona dahil olan Mustafa Kemal Zengin’in ifadesi ise fazlasıyla dikkat çekti. Zengin, ifadesinde “Üslubumun yanlış anlaşılmasından dolayı Türk milletinden ve Türk devletinden özür diliyorum” şeklinde açıklamada bulundu. Zengin, savcıya tehdit amacı gütmediğini belirterek, “Sadece öngörülerimi kendisi ile paylaştım” dedi. Kendisini “müşavir” olarak tanıttığını, ancak bazı kişilerin onu “müsteşar” olarak adlandırdığını ifade etti. Bu durumu düzeltmeye çalışsa da, geri dönüş alamadığını kaydetti.
Mustafa Kemal Zengin, Cumhuriyet Savcısı Yavuz Engin hakkında sahip olduğu bilgileri nasıl edindiği sorusuna, yalnızca Yavuz Çelik’in kendisine söylediklerini bildiğini ve diğer bilgilerinin ise tamamen “boş boğazlılık” olduğunun altını çizerek yanıtladı. Bu durumun biraz da abartılmasından kaynaklandığını öne sürdü. Zengin, olayla ilgili başka bir ekleyeceği bir şey olmadığını belirtti.
Bütün bu gelişmeler, Türkiye’de sağlığa dair yolsuzlukların ve suç örgütlerinin varlığını bir kez daha gözler önüne serdi. Yenidoğan Çetesi’nin kurbanlarının nasıl istismar edildiği ve sistemin ne denli sorunlarla dolu olduğu, bu operasyonla birlikte kamuoyunun da gündemine girmiş oldu. Operasyonun detayları ve soruşturma sürecinin nasıl ilerleyeceği ise merakla bekleniyor.
Sonuç olarak, Yenidoğan Çetesi’ne yönelik bu soruşturma, Türkiye’nin sağlık sistemine dair derinleşen sorunları yeniden gündeme getirirken, hukukun nasıl işlediğine dair soru işaretleri de beraberinde getirmiştir. Soruşturmanın sonucunda çıkacak kararlar, hem adaletin tecellisi hem de sağlık alanındaki yolsuzluklarla mücadele noktasında önemli bir dönüm noktası olabilir.