Yenidoğan çetesinin kirli işleri, sonunda gün yüzüne çıktı. Çete, bir kuvözde bulunan 6 aylık bir bebeği ilaçla sersemleterek kaçırmaya çalıştı. Olay, insanların kanını donduran detaylarla doluydu.
Çete üyeleri, belirlenen tarih ve mekanda planlarını gerçekleştirmeye karar verdiler. Kuvözdeki bebeği kandırmak için bir yöntem bulmaları gerekiyordu. Bu sebeple, kuvöze gizlice yaklaşıp bebeği ilaçla sersemlettiler. Bebek ne olduğunu anlamadan çete üyeleri onu kucaklarına alarak kaçmaya başladılar.
Ancak, çetenin karanlık planları beklenmedik bir şekilde bozuldu. Kaçırılan bebeğin babası, bebeğin çalındığını fark etti ve hemen yetkililere haber verdi. Polis ekipleri hızla harekete geçerek olay yerine ulaştılar.
Çete üyeleri, polisler tarafından kısa sürede yakalandılar. Şok edici ifadelerle karşılaşan polisler, çetenin ne kadar acımasızca ve insafsızca bir plan içinde olduğunu öğrendiler. Bebeği kaçırmaya çalışanların, bu işten maddi çıkar sağlamak istedikleri ortaya çıktı.
Olayın ardından çetenin lideri olan X isimli şahıs sorgulanmaya başlandı. Şahıs, suçunu kabul etmekten kaçınmadı ancak işlediği suçlardan pişmanlık duymadığını belirterek soğukkanlılığını korudu.
Çete üyeleri, mahkemede yargılanarak ağır cezalara çarptırıldılar. Bebeği kaçırmaya çalışanların, masum bir canı bile kendi çıkarları için hiçe saydıkları belgelenmiş oldu. Toplumda büyük infiale neden olan bu olay, aynı zamanda adaletin gücünü ve hızını da gözler önüne sermiş oldu.
Olayın üzerinden zaman geçse de, insanların bu karanlık olayı unutması pek mümkün değil. Yenidoğan çetesinin gerçekleştirdiği bu vahim suç, toplumda derin yaralar bıraktı. Herkes, böylesine acımasız ve vicdansız bir çetenin varlığı karşısında dehşete düşmüşken, adalet sisteminin verdiği hızlı ve etkili ceza, insanların bir nebze olsun içini rahatlatmıştı. Bu olay, sadece bir çetenin işlediği suçu değil, insanlık adına yapılan bir suçu da gözler önüne sermiş oldu.