Ekonomik sorunların derinleşmesi, toplumda derin bir yoksulluk dalgası yaratmış durumda. Asgari ücretle çalışan bireyler, asgari ücrete yakın maaşlar alan işçiler ve yetersiz emekli maaşları ile hayatta kalmaya çalışan milyonlarca insan, açlık sınırının altında yaşam mücadelesi vermekte. Özellikle özel sektörde çalışanlar ve memurlar, yoksulluk sınırının çok altında maaşlarla geçimlerini sağlamaya çalışıyor. Ekonomik durumun bu hale gelmesi, birçok dar ve sabit gelirli bireyin açlık sınırının üzerine çıkıp ‘yoksul’ statüsüne geçme umudunu beslemesine yol açıyor. 2023 yılı itibarıyla açlık sınırı 21 bin 83 lira, yoksulluk sınırı ise 68 bin 675 lira olarak belirlenmişti. Aynı dönemde, açlık sınırının 16 bin 720 lira üstünde maaş alan en düşük memur maaşı ile geçinen bireyler, yeni yıl zammıyla birlikte yoksulluk sınırına yakın bir maaş almayı umuyorlardı.
SINIRIN ALTINDA HAYATLAR
2024 yılının sonuna gelindiğinde, asgari ücretlilerin aylığı açlık sınırının 4 bin 81 lira altında, emekliler için ise en düşük işçi ve esnaf emeklisi 8 bin 583 lira, en düşük memur emeklisi de 3 bin 496 lira gelir elde ediyor. İktidar, yılın başında yaptığı açıklamalarda “merak etmeyin enflasyon düşecek” diyerek hayali enflasyon rakamlarına dayanarak zam yaptı. Ancak bu gelişmeler, asgari ücretin açlık sınırını geçmesine engel oldu ve asgari ücret, açlık sınırının 27 lira altında kaldı. Aynı şekilde, en düşük işçi ve esnaf emeklisi aylığı da yeni yıla açlık sınırının 7 bin 662 lira, memur emeklisi aylığı ise 2 bin 514 lira altında girdi. Mart ayı itibarıyla asgari ücretin alım gücü, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) enflasyonuna göre 20 bin 84 liraya, Enflasyon Araştırma Grubu (ENAG) enflasyonuna göre ise 19 bin 16 liraya gerilemişken, açlık sınırı 23 bin 615 lira seviyesine yükseldi. Bu durum, milyonlarca asgari ücretlinin açlık sınırının 3 bin 531 TL ile 4 bin 599 lira altında kalmasına neden oldu.
25 Milyon Dar Gelirli
Yanlış ekonomi politikaları ve düşük maaş artışları nedeniyle ülke genelinde yaklaşık 25 milyon emeklinin ve çalışanın açlık sınırının altında yaşam mücadelesi verdiği belirtiliyor. Gerçek maaşları ile birlikte reel alım güçleri 23 bin 615 liralık açlık sınırının altında kalan asgari ücretli ve düşük ücretli çalışan sayısının 10 milyonun üzerinde olduğu, emekli sayısının ise 13 milyonun üzerine çıktığı tahmin edilmekte. Yapılan araştırmalar, bu 25 milyon dar gelirli için yoksulluğun neredeyse ulaşılmaz bir hayal haline dönüştüğünü gösteriyor.
Ekonomik krizin boyutları, bireylerin yaşam standartlarını olumsuz yönde etkilemekle kalmayıp, aynı zamanda sosyal huzursuzluklar doğuracak bir ortam yaratıyor. Asgari ücret, emekli maaşları ve işçi ücretleri, geçim derdinin en temel unsurları olurken, bu düzeylerin yetersizliği, toplumun büyük bir kesimini açlık sınırı altında yaşamaya mahkum etmekte. Tüm bu etkenler, halkın gündelik hayatına doğrudan etki eden unsurlar arasında yer almakta ve toplumda ciddi bir huzursuzluğa yol açmaktadır.
Bireylerin geçim sıkıntısı içerisinde olmasının yanı sıra, sağlık hizmetlerine erişim, eğitim, gıda ve