CHP Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir milletvekili Gökçe Gökçen, Türkiye Yükseköğretim Kurulu (YÖK) tarafından yapılan son yazılı açıklama üzerine yaptığı değerlendirmelerde, gençlerin ve akademisyenlerin hedef alındığına dair hukuksuz uygulamaların yaşandığını vurguladı. Gökçen, bu tür eylemlerde bulunanların suç işlediklerini, dolayısıyla dikkatli olmaları gerektiğini ifade etti.
YÖK’ten boykot ihtarı: Boykot çağrısı yapanlara idari ve adli işlem talimatı!
YÖK Başkanvekili’nin, üniversitelerde boykot eylemine katılanlara destek veren akademisyenlere disiplin cezası verilmesini içeren yazısını değerlendiren Gökçen, bu durumun eğitim alanında büyük bir sıkıntı yarattığını belirtti. Gökçen, YÖK’ün 19 Mart’tan itibaren öğrenci ve akademisyenlerin cezalandırılması amacıyla üniversitelere baskı yaptığını söyledi. Öncelikle telkinlerle başlayan süreç, resmi yazılarla akademisyenleri tehdit etmeye kadar varmış durumda. Özellikle tutuklu öğrencilere yönelik hak ihlalleri dikkat çekmektedir. Cezaevindeki öğrencilerin eğitim haklarını kullanmalarını engelleyen uygulamalardan bahseden Gökçen, bu durumu kabul edilemez buldu.
Gökçen’in açıklamalarına göre; “Öğrenciler cezaevinde kitaplarına ulaşamıyor. İdari izinler gerekçe gösterilerek, özellikle bayram döneminde kitapların cezaevlerindeki öğrencilere ulaştırılması engelleniyor. Aynı zamanda sınavları bu hafta gerçekleştirilen tutuklu öğrencilerin eğitim hakkı ihlal edilirken, tutuklu bir çok öğrenci, sınavlarını kaçırmaktan büyük endişe duyuyor ve bu durum eğitim hayatlarını olumsuz etkiliyor. Öğrenciler, okul sürelerinin uzayacağı, burslarını kaybedecekleri ve ailelerine yük olmaktan korkuyor” şeklinde konuştu.
Ayrıca Gökçen, İstanbul Üniversitesi’nde yaşanan öğrenci hareketinin YÖK üzerinde yarattığı baskıyı da aktardı. Bu durumu bastıramadıkları için YÖK yöneticilerinin baskı altında kaldığını ve akıllarınca gençlerin sesini kesmeye çalıştıklarını ifade etti. Gökçen, cezaevine yapılan ziyaretlerde tutuklu gençlerin moral bulduğunu ve dışarıda destekleyen vekillere cesaret verdiklerini belirtti. “O gençler moral ve güç kaynağı olmaya devam ediyor” dedi.
Yeni pandemi kuş gribinden doğabilir mi? – Prof. Dr. Önder Ergönül anlatıyor |
Bu gelişmeler ışığında, Türkiye’de eğitim hakkının ve akademik özgürlüğün korunması adına atılması gereken adımlara acil ihtiyaç duyulmaktadır. Devletin, üniversitelerde eğitim gören öğrencilere ve çalışan akademisyenlere karşı daha yapıcı bir tutum sergilemesi beklenmektedir. Eğitim sürecinin önündeki engellerin kaldırılması; gençlerin sesinin duyulması açısından oldukça önemlidir. YÖK’ün uygulamalarındaki baskının sona ermesi, öğrencilerin eğitimye daha etkin katılımının önünü açacaktır.