CHP Basın Toplantısı Özeti
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Deniz Yücel, İstanbul’daki Merkez Yönetim Kurulu (MYK) toplantısı sonrasında düzenlediği basın toplantısında önemli açıklamalarda bulundu. Yücel, son günlerde İstanbul’da yaşanan eylemler sırasında camilere zarar verildiği yönündeki iddialara yanıt verdi. “Sokağa çıkan CHP olur da iktidardan ‘cami yalanı’ gelmez mi; tabii ki gelir. Neymiş, camilere zarar verilmiş. Bakın, camiler kutsalımızdır. O zarar verildiği iddia edilen caminin bakımı ve onarımı yıllardır İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nce yapılmaktadır. Güvenlik güçleri, Saraçhane’de toplanan demokratik tepkisini gösteren gençleri ve vatandaşları biber gazı ve tazyikli suyla camiye sıkıştırmıştır. Kimse Şehzadebaşı Camisi’ne ya da başka bir camiye zarar vermemiştir,” ifadelerini kullandı.
Ekonomik Gerileme ve Güvenlik Sorunları
Yücel, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu‘nun tutuklanmasının ardından ülkede ekonomik gerilemenin yaşandığını belirtti. “Türkiye’de artık kimsenin hukuk güvencesinin kalmadığını sadece Türkiye değil, tüm dünya gördü,” diyen Yücel, sözlerine şöyle devam etti: “Hukuk güvenliği yok, mal güvenliği yok, bu ülkede kimsenin can güvenliği yok. Yıllardır rasyonellikten uzak ekonomi politikaları ile ekonomik dengeler altüst edildi. Hazine Bakanı Mehmet Şimşek, piyasalara güven vermek için ‘Görevimin başındayım’ diye tweet atmaya devam etsin; ancak son iki yılda biriktirildiği söylenen 42,8 milyar dolardan 26 milyar doları buhar oldu. Bir kişinin koltuk sevdası uğruna milleti daha da yoksullaştırdılar.” Yücel, demokratikleşmenin sağlanması ve hak ve özgürlüklerin güvence altına alınması durumunda ekonomik alanda olumlu bir tablonun ortaya çıkabileceğini savundu.
‘Siyasi Soruşturmalar ve İftiralar’
Deniz Yücel, basın toplantısında Ankara Büyükşehir Belediyesi’ni hedef alan iddialara da değindi. “Az önce basından öğrendiğimize göre Ankara Büyükşehir Belediyesi ile ilgili 33 konser hakkında soruşturma izni verilmiş, 9 belediye çalışanı hakkında inceleme başlatılmış. Ancak dikkat edin; bu etkinlikler daha önce Sayıştay tarafından denetlenmiş ve İçişleri Bakanlığı tarafından teftiş edilmişti. Olumsuz bir bulguya rastlanmamıştı. Ama şimdi, ne hikmetse bu etkinliklerle ilgili soruşturma izni verilmiştir. Bu ülkede ‘kamu zararı’ denildiğinde akla gelen isimlerin başında Melih Gökçek ve onun avaneleri gelir,” açıklamasında bulundu. Bu soruşturmaların hukuki değil, siyasi olduğunu vurgulayan Yücel, iktidarın seçimlerde kazanamadığı belediyeleri zorla almak için bu tür yöntemleri kullandığını ifade etti.
Yücel, “İstiyorlar ki Recep Tayyip Erdoğan‘ın karşısında ondan güçlü hiçbir aday çıkmasın. Şimdi Ekrem Başkan’a yapılan haksız ve hukuksuz uygulamaları, Mansur Yavaş‘a da yapmanın derdindeler. Dünkü Ekrem Başkan’a atılan ve bugün de Mansur Başkan’a attığınız iftiralar yok hükmündedir,” diye ekledi. Ayrıca, eski Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş ve iki delegenin, CHP’nin 6 Nisan’da gerçekleştireceği olağanüstü kurultayın iptali talebiyle mahkemeye başvurması hakkında “Cumhuriyet Halk Partisi’nin kurultay
