Ankara’da yaşayan Adem Çelik, bir arsa satın alma fırsatı bulmak için 2018 yılında yüksek bir inşaat mühendisi ve işadamı olan Hasan Ali Acar ile iletişime geçti. Çelik, yurtdışından getireceği parayla taksitler halinde ödeme yaparak tapuyu alacağını belirtti ve Hasan Ali Acar ile bir protokol imzaladı. Ancak, Ankara 8. İcra Müdürlüğü tarafından Nursel Acar adına 5 milyon liralık icra takibinin başlatılmasının ardından Acar çifti dolandırıldıklarını fark etti. Bunun üzerine Acar çifti, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu ve toplamda 202 milyon 802 bin 616 lira tutarındaki icra kararına itiraz etti. Yapılan inceleme sonucunda senette yer alan imzanın Nursel Acar’a ait olmadığı ortaya çıktı ve Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Adem Çelik, Adnan K., Alper S., Mesut K. ve Suat Ö. hakkında 55 yıla kadar hapis cezası talep eden bir iddianame hazırladı.
Adem Çelik’in, Hasan Ali Acar çiftini arsa satın alma vaadiyle dolandırdığı ortaya çıktı. Ancak, Acar çifti bu dolandırıcılığı fark ederek hukuki yollara başvurdu. Tapu belgesi karşılığında ödeme yapacaklarını öne sürerek protokol imzalayan Çelik, aldatıcı bir yöntem kullanarak Acar çiftinden maddi bir kazanç elde etmeye çalışmıştı. İcra takibinin başlatılmasıyla birlikte gerçekler ortaya çıktı ve Acar çiftinin aldatıldıkları anlaşıldı.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, Adem Çelik’in yanı sıra Adnan K., Alper S., Mesut K. ve Suat Ö. gibi isimler de suçlanmaktadır. Şüpheliler hakkında 55’er yıla kadar hapis cezası istenirken, dolandırıcılık suçlamaları detaylı bir şekilde incelenmektedir. Senet üzerinde yapılan inceleme sayesinde, Nursel Acar’a ait olmayan bir imzanın bulunduğu tespit edilmiştir. Bu durum, dolandırıcılık olayının somut delillerle desteklendiğini göstermektedir.
Adem Çelik’in, yüksek miktarlarda para karşılığında yapmış olduğu dolandırıcılık girişimi sonucunda hukuki süreç başlatılmış ve suçlular hakkında iddianame hazırlanmıştır. Ankara’da yaşanan bu olay, maddi çıkar için insanları kandırma amaçlı suçların ne kadar ciddi sonuçlara yol açabileceğini gözler önüne sermektedir. Dolandırıcılıkla mücadele kapsamında yürütülen hukuki süreç, adaletin sağlanması adına önemli bir adımdır.
