“`html
Kamuoyunda “yüksek karlı gizli fon” adıyla tanınan dolandırıcılık davasında, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın davaya katılma talebi kabul edilmiştir. Dava, İstanbul 41. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmekte olup, tutuklu sanık Seçil Erzan ile tutuksuz yargılanan Ali Yörük, Atilla Yörük, Nazlı Can ve Asiye Öztürk duruşmaya katılım sağlamıştır. Duruşmada ayrıca çok sayıda taraf avukatı ve Buse Terim’in de aralarında bulunduğu bazı müştekiler de hazır bulunmuştur.
Müşteki Erkan Karaca, söz alarak sanık Erzan’ın kendisine yatırım yapmak istediği takdirde bankanın yöneticisi ile birlikte aktif ve eski futbolcuların katıldığı kapalı bir fon bulunduğunu söylediğini belirtmiştir. Karaca, 2020 yılında bankanın Florya şubesindeki odasında Erzan’a 1 milyon 138 bin dolar teslim ettiğini ifade etmiş ve Erzan’dan 683 bin dolar alacağı bulunduğunu dile getirmiştir. Aynca, ana parasını dahi alamadığı Erzan’dan şikayetçi olduğunu vurgulayarak, “Dudak uçuklatan kazançlardan bahsediyordu. Bahanelerle oyalıyordu, genel müdür olacağını söylüyordu. Parayı aldıktan sonra herhangi bir belge vermedi. Şubeye yanına gittiğimde hazineden Selçuk isimli biriyle konuşuyordu sürekli. Fondan para çıkmayınca kendisi senet verdi,” şeklinde ifadelere yer vermiştir.
Duruşmanın devamında, Hazine ve Maliye Bakanlığı avukatları davaya katılma talebinde bulunmuş ve mahkeme heyeti, bakanlığın bu talebini kabul etmiştir. Duruşma, aynı zamanda Fatih Terim’in avukatı Okan Demirkan’ın beyanları ile sürmektedir. İddianamede, sanık Erzan’ın bir bankanın Levent’teki şubesinde müdür olarak görev yaptığı ve müşteki Bülent Çeviker’den kişisel güven ilişkisi üzerinden 2 milyon dolar alarak yüksek kâr vaadiyle bu parayı tekrar kendisine iade edeceğini bildirdiği kaydedilmektedir.
Mahkeme sürecinde, müştekilerin ifadeleri ile sanıkların savunmalarının çatışması ve bu çatışmanın ortaya koyduğu hukuki durumu değerlendirmek mahkeme heyetine düşmektedir. Kamuoyunun dikkatini çeken bu davada, bakanlığın davaya katılmasıyla birlikte başka müştekilerin de durumu hakkında daha fazla bilgi edinilmesi beklenmektedir. Davanın gidişatı ile birlikte, diğer sanıkların savunmalarının da mahkemeye sunulacağı ve iddiaların daha da açığa kavuşacağı öngörülmektedir.
Sonuç olarak, “yüksek karlı gizli fon” dolandırıcılığı olarak bilinen bu davanın seyri, sadece müştekiler ve sanıklar arasında değil, aynı zamanda kamuoyunda da büyük bir merak uyandırmaktadır. Dava sürecinin nasıl ilerleyeceği ve neticelerinin ne olacağı, sürecin geliştikçe netleşeceği umulmaktadır.
“`