Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın özel kalem müdürlüğünü yapan, ardından 28. Dönem’de İYİ Parti’den Ankara Milletvekili seçilen Yüksel Arslan, çarşamba günü İYİ Parti grup toplantısına katılarak, istifa ettiği partisine geri döneceğini duyurdu. İyi Parti Genel Başkan Yardımcısı Şükrü Kuleyin, bu dönüşü sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı paylaşımla “yuvasına döndü” şeklinde ifade etti.
CHP Kurultayı’nın Etkisi
Arslan’ın dönüş kararının arkasında, Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) 21. Olağanüstü Kurultayı’nın etkili olduğu konuşuluyor. Bu kurultayda, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na yakın isimlerin güven tazelemesi, Mansur Yavaş’ın cumhurbaşkanlığı adaylığı ihtimalinin zayıflaması gibi gelişmeler, Arslan’ın İYİ Parti’ye yeniden yönelmesinde önemli rol oynadı. Bu bağlamda, Arslan’ın CHP ile ilişkilerini kesmemesine rağmen, partisinin içinde yer almadığı bir sürece girdiği düşünülüyor.
Mansur Yavaş ile olan ilişkisi nedeniyle CHP’ye mesafeli duran Arslan’ın, kurultay sonrası gelişmeleri “artık bu hikâyede yerim yok” diyerek değerlendirdiği belirtiliyor. Bu, hem Yavaş’ın etkisinin azaldığını hem de Arslan’ın kendi siyasi geleceği adına bir karar verme sürecine girdiğini gösteriyor.
İYİ Parti’ye Stratejik Dönüş
Yüksel Arslan’ın İYİ Parti’ye dönüşü, parti açısından sadece sembolik bir olayın ötesinde, stratejik bir hamle olarak nitelendiriliyor. Parti içinden gelen kaynaklara göre, özellikle Ankara siyasal dengelerinde Mansur Yavaş ile özdeşleşmiş bir figürün, CHP’den uzaklaşarak yeniden İYİ Parti’ye dönmesi, “merkez sağ” tabanda önemli ve güçlü bir mesaj olarak değerlendiriliyor.
Bazı yorumcular, bu olayın sadece Arslan’ın bireysel bir kararı olmadığını, Mansur Yavaş’ın çevresindeki isimlerin de farklı politik yönelimler aradığını gösterdiği görüşünde. Bu durum, CHP içindeki Yavaş’a yakın kişilere de açık bir mesaj niteliği taşıyor. Arslan’ın dönüşü, İYİ Parti için aynı zamanda bir güçlenme stratejisi olarak da algılanıyor.
Sonuç olarak, Yüksel Arslan’ın hem geçmişindeki CHP ile bağı hem de yeni durumu, Türk siyasi arenasında önemli bir değişim sürecinin habercisi olabilir. Arslan’ın dönüşü, daha geniş sosyal ve politik dinamiklerin de yeniden şekillendiğinin bir göstergesi olarak değerlendiriliyor.
