Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arslan, Yunus Emre Enstitüsü önünde gerçekleştirdiği basın açıklamasında, ülkenin karşı karşıya kaldığı yolsuzluklar hakkında önemli değerlendirmelerde bulundu. Arslan, “Son 15 gün içinde bir bakanın eşi ve tanınmış bir siyasetçinin oğlu niçin istifa etmiştir? Bu soruşturmalarda bunların konumu nedir?” şeklinde bir soru yöneltti. Arslan, Türkiye’nin bu kadar derin bir yozlaşma ile anılmaması gerektiğini belirtirken, mevcut yönetim anlayışının ülkeyi bu duruma getirdiğinin altını çizdi.
Yunus Emre Enstitüsü’nün eski yönetimi ve bazı şirket sahiplerinin aralarında bulunduğu 17 kişi, ‘haksız kazanç’ iddialarıyla gözaltına alındı. Arslan, bu durumu takip ettiklerini söyleyerek, ülkenin geldiği durumun hem Türkiye’ye hem de medeniyet anlayışına yakışmadığını ifade etti. Enstitü Başkanı’nın Almanya’ya kaçtığı haberlerine de atıfta bulunan Arslan, Türkiye’de bir siyasi sığınmacı durumunun yaşanmasının endişe verici olduğuna değindi.
“Başkanın Yurt Dışına Kaçması Vesayeti Gözler Önüne Seriyor”
Arslan, “Geçtiğimiz yazdan beri yolsuzluk iddialarına yönelik tartışmalar başlamıştı. 23 Aralık 2024’te Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunulmuştu. Şimdi, yeni yılda, başkanın yurt dışına kaçtığına şahit oluyoruz. Bu durum, ülkemizde daha önce hiç yaşanmadı” diyerek, mevcut durumu eleştirdi. Sözlerini devam ettiren Arslan, “Bu vakıfları yönetenlerin kendi vakıflarını soymaları kabul edilemez. Yolsuzluğun tüm yönleriyle araştırılması gerekmektedir” dedi.
“Duble Yolsuzluk Sorunu Karşısındayız”
Arslan, Türkiye’nin vakıf medeniyeti ile gurur duyan bir ülke olduğunu, ancak bu durumun artık sarsıldığını vurguladı. “Bu ülkede yolsuzluk ve yoksulluk olağanlaştırılmaya çalışılıyor. Biz buna rızamız yoktur” diyerek, yeni nesil bir siyaset anlayışına ihtiyaç olduğunun altını çizdi. “Yeni nesil siyaset, duble yollara değil, duble yolsuzluklara karşı çıkmak demektir. Bugün burada duble yolsuzluk yaşanmaktadır. Yunus Emre Enstitüsü, dünya genelinde Türkiye ile bağ kuran önemli bir kuruluştur ve bu yüzden biz onun soyulmasına karşıyız” ifadelerini kullandı.
Arslan ayrıca, bu yolsuzlukların araştırılmadığı takdirde, ülkenin geleceğinin büyük risk altında olduğunu belirtti. “Yolsuzluk yapılan yerde bulunacağız ve bunun hesabını sormak için peşinde olacağız. Her meslektaşımız, kendi ülkesinde iş yapan ve yolsuzluk yapanların peşini bırakmamalıdır” dedi.
Sonuç olarak, Mahmut Arslan’ın açıklamaları, Türkiye’nin mevcut yönetim anlayışı, yolsuzluk iddiaları ve yurt dışına kaçan yöneticilere odaklanarak, ulusal ve uluslararası camiada geniş yankı uyandırabilecek bir durum ortaya koymaktadır. Bu şekilde, siyasetin ve yöneticilerin hesap verebilirliği konusuna dikkat çekilmesi önemli bir sosyal meseleyi gündeme taşımaktadır.
Günün öne çıkan haberleriTIKLSYIN | Kripto yatırımcıları ve sektör yöneticileri tahminlerini paylaştı: Bitcoin 2025’te ne kadar olacak? |