Zafer Partisi Genel Başkanı olan Ümit Özdağ, sosyal medya hesabından hakkında dava açıldığı bilgisini paylaştı. Özdağ’ın yaptığı paylaşımda, kendisi hakkında “Ümit Özdağ tutuklansın, Zafer Partisi kapatılsın” şeklinde kampanyaların yeni bir aşamaya geldiğini ifade etti. Ayrıca, TBMM’de yasama dokunulmazlığının hiçe sayılmasıyla isimleri daha önce birçok yerde ifşa edilen şehit MİT mensuplarına baş sağlığı dileğinde bulunmasının “isimleri ifşa” iddiasıyla 3-7 yıl hapis cezası istemiyle dava açıldığı belirtildi. Anayasa Mahkemesi’nin daha önce yapılan bir bilginin bir daha ifşa edilemeyeceği kararına rağmen bu durumun yaşanması da dikkat çekici bir detay oldu.
Özdağ, eğer hapis cezası alırsa ya da siyaseten yasaklanırsa bile, Türkiye’ye yapılan demografik tecavüze karşı direneceğini vurguladı. Kendisinin amacının, çocuklarına Erdoğan’dan devraldıkları işgal altındaki Türkiye’yi değil, Atatürk’ten teslim aldıkları bağımsız ve Türk bir Türkiye’yı devretmek olduğunu ifade etti. Bu mücadeleye devam edeceğini belirtti.
Ümit Özdağ’ın açıklamaları, hem kendisinin hem de partisinin karşı karşıya olduğu hukuki ve siyasi zorlukların farkında olduğunu gösteriyor. Kendisi, yaşadığı hukuksal süreçleri demokratik haklarına sahip çıkmak adına bir direniş olarak değerlendiriyor. Özdağ’ın vurguladığı ulusal değerler ve bağımsızlık mücadelesi, onun siyaset anlayışının temelini oluşturuyor.
Zafer Partisi Genel Başkanı’nın bu açıklamaları, Türkiye siyasetindeki tartışmaları ve kutuplaşmayı da bir kez daha gün yüzüne çıkardı. Özdağ’ın savunduğu değerler ve yaptığı açıklamalar, Türkiye’nin içinde bulunduğu siyasi ve toplumsal gerilime ışık tutuyor. Ümit Özdağ’ın ve partisinin geleceği, yaşadığı hukuki süreçlerin yanı sıra, bu temel değerler etrafında şekillenecek gibi görünüyor. Ancak, sürecin nasıl ilerleyeceği ve sonuçların ne olacağı ise önümüzdeki günlerde netlik kazanacak.