30 Ocak tarihinde Beştepe’de gerçekleştirilen Adli Yargı Hakim ve Cumhuriyet Savcıları ile İdari Yargı Hakimleri Kura Töreni, özellikle Özlem Zengin’in hakim olan yeğeni Arif Dağhan ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan arasındaki tanışma anı ile gündeme oturdu. Bu anların sosyal medyada hızla yayılması, AK Parti’den birçok ismin tepkisini çekti. Özellikle Arif Dağhan’ın kura sonrası Konya Hakimi olarak atanmasının ardından, bu durum daha da tartışmalı hale geldi.
Özlem Zengin, kura töreninde yaptığı konuşmada dikkat çekici ifadeler kullandı. “Kurada hemen göremeyeceğiz ama… Benim yeğenim Arif Dağhan’ı da telaffuz etmek istiyorum. Onun da bir selam vermesi iyi olur,” diyerek yeğenini hatırlatmıştı. Ancak, Zengin’in yalnızca Erdoğan ile değil, aynı zamanda Adalet Bakanı Yılmaz Tunç ile de yeğenini tanıştırdığı ve bu durumun dikkat çektiği anlaşıldı. Bu durum, kura töreninin ciddiyetine gölge düşüren bir gelişme olarak kaydedildi.
Kura töreninin ardından sosyal medyada yayılan görüntüler, AK Parti içerisinde ciddi tartışmalara yol açtı. Özlem Zengin’in yeğeninin akrabalık bağları ön planda tutularak sahnede tanıtılması, birçok kişi tarafından eleştirildi. Eski AKP Milletvekili Mehmet Metiner, bu durumu sert bir dille eleştirdi. Metiner, yaptığı açıklamada, “Adli kura toplantısı bir parti toplantısı değildir. Bunun yanı sıra Cumhurbaşkanımız ve Adalet Bakanımız dışında partili aidiyeti olan arkadaşlarımızın o kura toplantısında görünmeleri de doğru değildir,” ifadelerini kullandı.
Metiner’in sözleri ile birlikte, kura çekimlerinde herhangi bir akrabalık ilişkisinin ön plana çıkarılmasının adaletin bağımsızlığı açısından bir sorun yaratabileceğine dikkat çekildi. Bu tür bir durumun, gereksiz yere yanlış bir algının oluşmasına neden olabileceği ve adaletin tarafsızlığına zarar verebileceği vurgulandı. Metiner, bu konudaki hassasiyetin önemini vurgularken, AK Parti’ye gönül vermiş insanlara dostça bir uyarı ve eleştiri sunmak gerektiğini belirtti.
Söz konusu olay, Türkiye’de adalet sisteminin tarafsızlığına ve bağımsızlığına dair endişeleri yeniden gündeme getirdi. Özellikle siyasi ilişkilerin yargı üzerindeki etkisi, tartışmaların merkezinde yer aldı. Birçok kişi, yargının bağımsız çalışabilmesi için, bu tür siyasi bağların ve ilişkilerin ortadan kaldırılması gerektiğini ifade etti. Kura töreninin aleyhine dönen bu durum, HSYK’nın (Hâkimler ve Savcılar Kurulu) adaletin tarafsızlığını sağlama konusundaki rolüne dair sorgulamaları da beraberinde getirdi.
Bunun yanı sıra, Türkiye’deki yargı kurumu ve hukukun üstünlüğü meselesinin ne kadar önemli olduğu, kamuoyunda geniş bir tartışma alanı açtı. Kura töreninin ardından gelen eleştiriler, yargının saf ve tarafsız bir şekilde işlemesi gerektiği görüşünü destekleyenlerin seslerini yükseltmesine yol açtı. Siyasi figürlerin yargı süreçlerine müdahale etmesinin sonuçları konusunda kaygılar dile getirildi. Bu durum, yargı bağımsızlığı ve adaletin sağlanması konusunda bir kez daha derin düşüncelere yer açmış oldu.
Özlem Zengin’in yeğeni Arif Dağhan’ın tanıtılması olayı, sadece bir tanışma anı değil, aynı zamanda Türkiye’nin adalet sistemindeki sorunların gün yüzüne çıkmasına da zemin hazırladı. AK Parti’den gelen tepkiler, durumu daha da karmaşık hale getirdi. Bazı parti üyeleri, bu tür tanıtım ve akraba ilişkilerinin adalet sisteminde yer bulmaması gerektiğini vurguladı. Kuranın taraf
