2013 yılında TTK Kozlu Müessese Müdürlüğü’ne ait maden ocağında yaşanan faciada, taşeron firma Star İnşaat A.Ş.’nin 8 işçisi hayatını kaybetti, 8 işçi ise yaralandı. Bu olayın ardından TTK Kozlu Müessese Müdürü Kazım Eroğlu, Müdür Yardımcısı Nurettin Yılmaz, Star İnşaat Genel Müdürü Şafak Sırrı Demirel ve diğer sorumlular hakkında ‘Bilinçli taksirle ölüme sebebiyet vermek’ suçlamasıyla dava açıldı. Ancak dava sürecinde iddiaya dahil olan üst düzey yöneticiler ayrı bir iddianame ile yargılandı. Ana dava sonucunda, Star İnşaat yöneticilerine hapis cezaları verilirken, TTK yetkililerine de ceza kesildi. Ancak bazı üst düzey yöneticiler beraat etti.
Yargıtay’ın kararı bozması üzerine iki dava birleştirildi ve iddianame genişletildi. Yeni iddianamede yöneticilere ‘Bilinçli taksirle ölüme sebebiyet verme’ suçundan 22,5 yıl hapis cezası istendi. Duruşma sırasında savcı, şirket yetkilisi Şafak Sırrı Demirel ve diğer sorumluların cezalandırılmasını, TTK yöneticilerinin ise beraatini talep etti. Ancak madenci ailelerinin avukatları, TTK yöneticilerinin sorumluluğunu vurgulayarak, adaletin yerini bulmasını istediler. Şafak Sırrı Demirel’in avukatı ise, müvekkilinin suçlu bulunması durumunda TTK’nin de sorumluluğunun göz önünde bulundurulması gerektiğini savundu.
Duruşma sırasında önceki savcının değişmesi ve süre talebi üzerine mahkeme, duruşmayı erteledi. Madenci aileleri ve taraf avukatları, kararın bir an önce verilmesini talep ettiler. Bu süreçte TTK yöneticileri ve şirket yetkililerinin sorumluluğu üzerine yapılan tartışmalar devam etti. Yeni savcı da süre talep ederek, dosyanın detaylı bir şekilde incelenmesi gerektiğini ifade etti. Mahkeme heyeti, savcının süre talebini kabul ederek, duruşmayı ileri bir tarihe erteledi. Kararın beklenmeye devam ettiği dava, tüm taraflar için önemli bir hukuk mücadelesine dönüştü.