Zorlu, sosyal medya platformu üzerinden yaptığı bir açıklamada, EOKA terör örgütünün kuruluş yıl dönümü nedeniyle Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) tarafından düzenlenen etkinliklerde ortaya çıkan görüntülere ve verilen mesajlara sert tepki gösterdi. EOKA’nın tarihi, Kıbrıs’ın siyasi durumu açısından hassas bir konudur ve bu tür kutlamalar, adanın bölünmüşlüğünü derinleştiren etkilere sahip olabilir. Zorlu, bu olayların sadece geçmişten gelen acı hatıraları canlandırmakla kalmayıp aynı zamanda mevcut ilişkileri de olumsuz etkilediğine dikkat çekti.
Yapılan açıklamada, Zorlu’nun özellikle bu görüntülerin “asla kabul edilemez” olduğunu ifade etmesi dikkat çekicidir. Bu bağlamda, Zorlu’nun sözlerine yer vermek gerekirse; “Kıbrıs Türk halkının eşit sahibi olduğu bu topraklarda bu tür provokatif adımlar, adada gerçek ve kalıcı bir çözüme değil, kutuplaşmaya ve çözümsüzlüğe yol açmaktadır” dedi. Bu ifadelerle Zorlu, Kıbrıslı Türklerin haklarının ve varlıklarının tanınmasının önemini vurgulamış oldu.
Kıbrıs sorunu, uzun yıllardır devam eden bir mesele olup, adadaki iki halk arasında ciddi bir bölünmeye yol açmıştır. Zorlu, bunun sadece bir geçmiş anısına değil, aynı zamanda günümüzdeki barış arayışlarına zarar verdiğini belirtmektedir. Adanın iki tarafı arasında kalıcı bir çözüm arayışında olanların, bu tür eylemleri dikkate alarak daha dikkatli ve özenli hareket etmeleri gerektiğine işaret etmiştir.
Bunun yanında, Zorlu, “Bir kez daha vurgulamak isteriz ki Kıbrıs’ta barış içerisinde sürdürülebilir bir gelecek, her iki halkın ve devletlerin egemen eşitliği ve buna dayalı uluslararası statülerinin kabulü ile mümkün olabilecektir” diyerek kalıcı bir çözüm için gerekli olan temel ilkeleri sıralamıştır. Burada, Kıbrıs Türk halkının coğrafyadaki yerinin tanınmasının ve iki toplumun eşit haklara sahip olmasının kritik bir öneme sahip olduğunu dile getirmiştir.
Son olarak Zorlu’nun ifadesinde, Kıbrıs Türk halkının haklı davasında yanlarında olacaklarını belirtmesi, bu meseledeki kararlılıklarındaki süreklilik mesajını vermektedir. Zorlu’nun bu açıklaması, adadaki insanlar arasında mevcut kutuplaşmaların nasıl üstesinden gelinebileceği ve gelecekte barışçıl bir ortamın nasıl oluşturulabileceği konusunda önemli bir diyalog açmıştır. Kıbrıs’ın geleceği, adada yaşayan tüm halkların eşit haklarla tanınması ve uluslararası güçlerin bu konudaki hassasiyetlerinin kabulü ile mümkündür.
